Dünyanın en eski kentlerinden biri olan Adana ili, 4000 yıldır değişmediği ve arkeolojik olarak kanıtlanmış bir şehirdir. Adana ilini bir gün boyunca gezerek öğrenebileceğiniz birçok yer vardır. Antik medeniyetlere kadar uzanan ve zengin bir şehir olarak bilinen Adana ili, insanlık tarihine tanıklık etmiş muhteşem bir geçmişi ile gören herkesi kendine hayran bırakır. Lezzet açısından damakları şenlendiren mükemmel bir mutfak kültürüne sahiptir. Adana’nın çevresinde bulunan ve dünyanın hala kullanılmakta olan köprülerinden bir tanesi olan Seyhan Nehri, Roma döneminden kalma bir Taşköprü olarak bilinir. Seyhan Nehri’nin sonbahar ve kış mevsimlerinde suları çekilir. İlkbaharın gelmesiyle beraber, sular tekrardan aynı yüksekliği ulaşarak tekrardan akmaya devam eder. Adana’nın tarihi camilerinden olan Ulu Cami ve Ramazanoğulları Medresesi, ziyaret edilebilecek en eski camiler olarak bilinir. Şehir merkezinde bulunan Arkeoloji Müzesi, Antik çağlardan kalmış ve gezilip görülmesi gereken mükemmel yerler arasındadır.
17. yüzyıldan kalmış olan ve içerisinde mozaiklerin sergilendiği Misis Mozaik Müzesi, Lokman hekimin ölüm ilacını bulduğu ve ilacı yazdığı kağıdı elinden uçurduğu yerdir. Adana’da halk arasında Kocaköprü ya da Alman Köprüsü olarak bilinen ve ilçe sınırları arasında bulunan Varda köprüsü, görülmesi gereken yadigâr yerler arasındadır. 1900 yılların başında yapılmış ve 90 metre yüksekliğinde olan bu köprü, eşsiz manzarası ile üzerinde yürüyen herkesin nefesini keser. Oldukça farklı bir atmosfere sahip olan Adana’nın büyüsüne kapılmak için, mutlaka Tarsusa’da zaman ayırmalısınız. Lokman hekimin mezarının bulunduğu Ulu Cami, bolluk ve bereketi sağlayan yerin simgesi olarak geçer. Tarsus evlerinin bulunduğu sokaklarda keyifli bir zaman geçirmek oldukça güzeldir. Adana’nın bereketli topraklarında yaşamış uygarlıkların izinde eşsiz güzellikte ve etkileyici bir güzelliğe sahip olan Yılanlı Kalenin yamacına kurulmuş ve heybetli görüntüye sahip olan Şahmeran’ın hikayeleri bulunur.
Adana denilince akla ilk gelen kebap ve şalgam suyudur. Şehir içinde sadece yemek kokularını takip ederek tadına bakmak isteyeceğiniz birbirinden güzel yemeklerin yapıldığı restoranlara rastlamanız mümkündür. Adnan Menderes Bulvarı boyunca birbirinden farklı kebap restoranları bulunur. Et dışında alternatif yiyecekler ararsanız eğer, menüler arasında lezzetine doyamayacağınız balık çeşitleri de bulunur. Seyhan Nehri’ne uğradığınız zaman mavi ve yeşil renginin birbirine katıldığı ve suyun karşısına sıralanan büfelerin önüne oturup Adana’nın meşhur tatlılarından olan bici bici tatlısı da yiyebilirsiniz. Adana mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden bir tanesi de ciğerdir. Ciğer, genellikle adanalıların kahvaltı sofralarında yer alır. Sabah kahvaltılarında ciğer yemek adanalıların sıradan yemek ritüelleri arasındadır. Şalgam suyu ve ev yapımı nar ekşisi Adana lezzetleri arasındadır. Hediyelik olarak tatlı alternatiflerinden biri de cezeryedir. Şahmeran’ın yer aldığı kutular, tablolar ve çeşitli objeler hediyelik eşyalar arasındadır. Adana ilini ziyaret ettiğiniz zaman, Seyhan Nehri kıyısında bulunan otellerde konaklama imkanına sahip olabilirsiniz.
Adana’da Gezilip Görülmesi Gereken Yerler
Seyhan ve Ceyhan nehirleri arasında bulunan Adana ili, gezip görmek isteyen kişilere harika bir tatil deneyimi yaşatır. Tarihi zenginlikleri ve eşsiz güzellikleri ile her yaz döneminde ziyaretçilerini kendine çeker. Türkiye’nin eşsiz lezzetli mutfaklarından birine ev sahipliği yapan Adana, Akdeniz bölgesinin gastronomi cenneti olarak bilinir. Yöresel köfteleri, şalgamı, kebapları ve tatlıları ile adeta yemeklerini yiyen herkesi kendine hayran bırakır. Mutlaka gezip görmeniz gereken yerler arasında müzeler, alışveriş caddeleri, parklar ve eşi benzeri olmayan restoranları bulunur. Adana şehrinin birçok güzelliğini keşfetmeye gelebilir, aynı zamanda doğal güzelliklere sahip olan yerlerini de mutlaka gelip görmeniz gerekir. Seyahate çıkarken mutlaka önceden gezilip görülmesi gereken yerleri bir listesini hazırlamanız gerekir. Mutfağı ile her zaman ön plana çıkan Adana, gezip görülmesi gereken yerleri arasında da her zaman cazibe şehirler arasındadır.
Mimari yapıları ve tarihi güzellikleri ile gezip görmeye gelen kişilerin dikkatini çeker. İster günübirlik ister tatil amaçlı gelin, görülmeye değer yerleri mutlaka görmeden gitmeyin. Adana şehrinde yemek dışında gezilip görülmesi gereken birbirinden güzel mekanları bulunan yerler vardır. Mimari açıdan görülmeye değer eserler her dönem ziyaretçilerini büyük bir zevkle karşılar. Seyahat etmeden önce mutlaka gezilip görülmesi gereken yerler arasında bir liste çıkararak, Adana ilini daha yakından tanıyabilirsiniz. Tarihi açısından binlerce yıl öncesine dayanmış olan doğal güzellikleri, dört mevsim boyunca ziyaretçilerine hizmet sunar. Özellikle bahar ve yaz aylarında mutlaka Adana’yı gezip görmeniz gerekir. Bahar aylarında mutlaka deniz kıyıları kalabalıklaşır. Adana şehrine geldiğiniz zaman mutlaka görmeniz gereken yerlerin en başında Varda Köprüsü, Adana Arkeoloji Müzesi, Adana Ulu Cami, Bebekli Kilise, Büyük Saat Kulesi, Akyatan Gölü ve daha birçok doğaüstü yerleşe bulunur.
Varda Köprüsü
Adana’nın Karaisalı ilçesine bağlı olan, aynı zamanda Koca Köprü olarak bilinen Varda Köprüsü, eşsiz güzelliği ve çarpıcı mimarisi ile gezip görmek isteyen kişileri büyüleyen yerler arasındadır. Alman mühendisler tarafından inşa edilmiş olan Varda Köprüsü, çelik kafes ve taş örme tekniği ile tasarlanmış olan harika bir köprüdür. 99 metre yükseklikte ve 172 metre uzunluğa sahip olan Varda Köprüsü, Sarp yamacını birbirine bağlayan ve tren seferlerinin düzenlendiği köprüdür. Kartpostal gibi güzelliğe sahip olan bu köprü, her dönem sık sık ziyaretçileri tarafından uğranılır. Adana ilinde yaşayan yöre halkı genellikle bu köprüyü Koca Köprü olarak adlandırılır. Köprünün çevresinde bulunan yeşillik yerlerde sevdiklerinizle ve ailenizle keyifli vakitler geçirip, zamanda piknik yapabilirsiniz.
Adana Arkeoloji Müzesi
Adana iline yaklaşık olarak 8 km uzaklıkta bulunan Adana arkeoloji müzesi, Seyhan ilçesinde bulunur. Özel aracı bulunmayan kişiler toplu taşım araçları ile müzeye ulaşım sağlayabilir. Müzede sergilenmiş olan eserler genellikle Troya Savaşı’ndan gelir. Haftanın her günü ziyaretçileri tarafından ziyaret edilen bu müze, yaz mevsimlerinde sabah sekiz ve akşam saatlerinde ise yediye kadar açık olur. Dört mevsim ziyaret edilebilecek yerler arasında bulunan Adana Arkeoloji müzesinin içerisinde bulunan eserler yazık gören kişileri kendine hayran bırakır. Adana Arkeoloji müzesi, 1924 senesinde kurulmuş ve Cumhuriyet döneminden kalma ilk müzeler arasındadır.
Kapıkaya Kanyonu
Doğal severlerin ve her alanda macera arayan kişilerin mutlaka keşfedip görmesi gereken yerleri arasındadır. Seyhan Nehri’nin en büyük kollarından bir tanesi olan Çakır Deresi tarafından, binlerce yıl kayaların aşındırması ile ortaya çıkmıştır. Sarp kayalarının arasından akan buz gibi dereler, binlerce yıldır şekillenmiş kaya oluşumları olarak bilinir. Doğa yürüyüşü sever kişilerin yanı sıra aynı zamanda dağ bisikleti turu, dağcılık ve kampçılık gibi etkinlikler yapılabilir. 16 metre yüksekliğe sahip olan Kapıkaya Kanyonu, toplam 20 km uzunluğunda sahiptir. Kendi aracı olmayan kişiler, genellikle köyden kalkan minibüsler ile rehberler eşliğinde doğa gezilerine çıkabilir.
Göksu Nehri
Seyhan Nehri’ne en büyük iki kollarından bir tanesi olan Göksu nehri, gür kollara sahip olduğundan dolayı içerisinde su sporları yapılan mükemmel nehirler arasındadır. Balık çeşitliliği açısından oldukça zengin bir kültüre sahip olan Göksu nehri içerisinde, olta balıkçılığı yaparak sessiz ve sakin bir şekilde günün tadını çıkarabilirsiniz. Doğasever kişiler tarafından uğranması gereken mükemmel yerler arasındadır. Yeşilin bütün tonlarını görebileceğiniz ve hiç kimse tarafından el değmemiş güzelliklere sahip olan Göksu Nehri, ziyarete gelen kişiler tarafından oldukça beğenilir. Yüksek seviye sahip olduğundan dolayı içerisinde rafting yapmak da mümkündür.
