Hvar Adası
Akdeniz’in kuzeydeki kolu olan İtalya ve Balkanların arasında körfez yapıdaki Adriyatik Denizinin en aydınlık adası Hvar Adası demek mümkün. Bu harika ve etkileyici adanın pek çok özelliği mevcut. Benzersiz atmosferi, plaj ve eğlence mekanı seçeneğinin fazla olması, zengin geçmişi ve tarih kokan sokakları, sayısız turistin ilgisini çekmeyi sağlayan adanın yalnızca bir kaç özelliği.
Kısa Tarihi
Uzun zamandan bu yana Hvar, Hırvatistan’ın en ünlü tatil köylerinden biri olma özelliğini taşıyor. Çalışmalara göre, ortalama 4000 yıl evvel hayat sürdüğü; Hvar Adasında pek çok kıymete sahip kazı alanı mevcut. Hvar Adası, uzun zamanlar Venedik İmparatorluğu’nun hakimiyetinde imiş. 1990 senesinde Hırvatistan’ın özgür bir bölgesi olarak ilan edilmiş.
Gezilecek Yerler
Eşsiz klasik mimariler de olmak üzere burada farklı yıllara ait pek çok tarihi mimari yapı bulunuyor. Avrupa Kıtasının en heybetli halk tiyatrosu da burada yer alıyor. Hvar Halk Tiyatrosu 1600’lü yıllarda yapılmış ve günümüzde dahi hedeflenen organizasyonlara yönelik çalışıyor. Ulusal bayramlarda düzenli olarak organizasyonlar düzenleniyor.
Tarihe merakı olanlar, St. Stephen’de yer alan harikulade katedral, Hvar Adası’nın asıl dönüm noktasını muhakkak görmeli. St. Stephen Katedrali, Hvar’da yer alan bir Roma Katolik kilisesidir. Başkentin göbeğinde bulunan bu katedral, büyüleyici mimarisi ile Rönesans döneminin izlerini taşıyor. Katedralin ana dekoru olan elbette ki çan kulesi. İç mekân dekorasyonu ise yerli ressamların betimlemelerinden oluşuyor. St. Stephen Katedrali, 1500’lü yıllarda yapılmış fakat çan kulesi yaklaşık olarak yüz yıl sonra inşa edilerek katedrale eklenmiş. Çan kulesi günümüzde halka açık şekilde ziyaretçilerini bekliyor.
Katedralin hemen ön kısmında yer alan Hvar Meydanı da ziyaretçilerin oldukça ilgisini çeken yerlerden. Kentteki en eski tarihli kuyulardan biri burada bulunuyor, ve bu kuyu yerliler için adeta tarihi dönüm noktasını anımsatıyor. Çünkü tarihte yaşanmış olan su kıtlığı zamanlarında insanlar bu kuyulara değer biçiyormuş.
Şehrin bir diğer önemli noktası, Aziz Nikolai zirvesinde yer alan eski kale. 1700-1800’lü yıllarda kentin güvenliğini sağlamak amacı ile inşa edilmiş ve kullanılmış. Fortica Kalesi olarak bilinen bu eski kale günümüzde stratejik değerini kaybetmiş olsa dahi yine de ziyaretçilerin son derece ilgisini çekiyor. Ayrıca, Aziz Nikolai adanın sahip olduğu en iyi manzaraları görebileceğiniz bir tepedir.
Eşsiz doğasıyla büyüleyen Kriza Koyu’nda bulunan Fransisken Manastırı’nı görmeden geri dönmeyin dediğimiz yerlerden. Tarihine rağmen, harikulade mimarisine bayılacaksınız. Manastır ayrıca en enteresan müzelerinden birini de bünyesinde barındırıyor. Eski kitapları, paraları, yerli sanatkarların tabloları ve pek çok farklı sanat eserleri gibi eşsiz bir koleksiyonu misafirlerine sunuyor.
Kentin tarihi yerlerinde gezerken, eski Cephanelik Binasını sakın unutmayın. 1500’lü yıllarda yapılmış olan bu benzersiz mimari sembolün, devasa fakat tam uyum sağlayan bir ön cephesi mevcut.
Sucuraj’ın tarihi kenti, harika geziler için son derece güzel bir tercih. Muhteşem kale, harikulade saraylar ve uzun zamandır orijinal görüntüsünü muhafaza eden etkileyici tarihi sokaklar ile, kentte Orta Çağa ait kalıntılar dahi görmek mümkün.
Pitoresk adası oldukça enteresan simgelere sahip. Elbette lavanta hiç şüphesiz bu simgelerden biri. Sayısız seyyah, harika lavanta tarlalarına çiçek açtığı dönemlerde gelerek lavantanın en muhteşem haline şahit olmak ister. Lavanta, farklı kozmetik ürünler ve özel kokular yapmak için de kullanılıyor.
Tatil köyünden çok da uzak bir konumda yer almayan, şehrin stresinden uzak sakinlik ve dinginlik beklentisi olan tüm ziyaretçiler için uygun kumsal koyları mevcut. Burada ayrıyeten pek çok benzersiz kaplıca yer alıyor. Hvar her daim aile tatilleri için ideal bir rotadır. Sıcak atmosferi sığ ve sıcak denizi, harika spor tesisleri ve eşsiz doğal güzellikleri mevcuttur.
Ne yenir?
Hvar Adasında, en lezzetli Hırvat yemeklerinin tadına bakabilirsiniz. Denize yakın olmasından sebep su ürünleri çok ünlü ve çeşitlilik görmek mümkündür. Fakat, yerli şefler için en kıymetli yemek halen kömür üstünde tütsülenmiş olan domuz jambonu. Bu jambon sonrasında güneşte kurutulur.
Bordet, yerli şeflerin adeta bir dönüm noktası denilebilir. İlk zamanlar Bordet, fakir şeflerin yaptığı, kalıntı sebze ve su ürünlerinden hazırlanırmış. Günümüzde Bordet, ülkedeki en ünlü yemeklerden biri. Tarifi yapan kişiye göre değişkenlik gösterse dahi genel mantık hiç değişkenlik göstermez. Balık ve deniz mahsülleri, ağzı açık şekilde şarap, sebze ve baharat eklenerek yüksek ateşte pişirilir. Tüm ilave edilen sıvılar buharlaştığında, yemek hazır demektir, mısır lapası ile servise hazır hale getirilir ve misafirlere sunulur.
Dalmaçya Pasticada, et yemekleri içerisinde en ünlü olanıdır. Şarap sosunda pişirilmiş sığır etidir. Pastikada çoğunlukla köfte ile servisi yapılır. Tüm bunların yanı sıra, Visovacka Begavica, ekşi sütlü kuzu eti denemenizi tavsiye ederiz. Hvar balık yemekleri ile de ünlüdür. Adada bulunan, Siyah Mürekkep Rishot denemeye değer bir lezzet, aslına baktığımızda mürekkep balığının mürekkebinin eklenmesi ile yapılan bir İtalyan risotto çeşidi.
Yaşam stili
Hvar yerlileri bütün zıtlıkları ile tipik Hırvatlar. Yerli halk misafirler ve turistler için hem nötr hem kibar. Hırvatlarda doğrudan ’hayır’ cevabı vermenin yaygın olmadığını bilmenizde fayda var. Büyük ihtimalle bu durum, yerli olmayan insanların hayal kırıklığı ile sonuçlanır. Biri ile bir buluşma için anlaşmış olsanız dahi, karşınızdaki kişi yerli ise bu buluşmayı unutması fazla olası bir durumdur. Bu Hırvatlarda çok sık karşılaşılan bir durumdur. Peki neden? İnanın belki Hırvatlar bile bu sorunun cevabını veremiyor. Genelde odak noktası eğlenmek ve tadını çıkarmak olan yerli halk bazı İtalyan alışkanlıklarına sahip. Örneğin; akşam güzel kıyafetler giyip yürüyüşe çıkmak, iş çıkışı arkadaşlarla iki tek içmek gibi..
Hırvat insanların pek çoğu memleketlerine karşı oldukça vatansever ve saygılı. Yerli halka kendinizi sevdirmek isterseniz eğer Hırvatça birkaç kelime öğrenmek size faydalı olacaktır.
Hvar Adası’nda, bilhassa yasadışı eylemlere karşı tedbirli olmaya hiç gerek yok ancak her yerde olduğu gibi, Hvar’da da kişisel eşyalarınızın güvenliğinden siz sorumlusunuz. Fakat, farklı açılardan baktığımızda, yerli halkın dostluğu ve arkadaş canlısı olması burada bir tatil planlamak için bile yeterli bir sebep.
Kentin sokaklarında yürüyüş yaparken, denizin yakınlığına aldanarak, mayo ile veya gömleksiz dışarı çıkmayın. Çünkü şehrin pek çok bölgesinde bu davranışa idari para cezası kesiliyor. Hırvatlar dinine düşkün insanlardır, popülasyonun büyük kısmı Katoliktir ve Hıristiyan ahlak kurallarına uyma eğilimindedir.
Yerli halk eğlenceyi sevdiğinden özellikle resmi bayram kutlamaları esnasında nasıl parti yapmaları gerektiğini çok iyi bilirler. Hvar Adasında toplu şenlikler çok sık yapılır. En önemli olanlar, elbette ki, Noel ve Paskalya, ayrıca Epiphany ve Tüm Azizler Günü ve Bakirenin Göğe Kabulü. Bu şenlikler yerli halkın gündelik hayata mola vermesini sağlıyor. Zvonchar’dan önce Hvar’a gelmeniz durumunda, akşam saatlerinde, genç ve güzel giyimli erkek gruplarını, boğa ve kovboy kıyafetleri giymiş insanları sokaklarda görmek mümkün. Hvar, gerek kültürel gerek tarihsel açıdan kendinizi geliştirmenizi sağlayacak, hem de size benzersiz keyifte bir tatil imkanı sunacak.