Angkor Wat Tapınakları, Kamboçya’nın Siem Reap şehrinin kuzeyinde yer alan ormanların derinliklerinde bulunuyor. Güneydoğu Asya’nın en önemli arkeolojik alanlarından olan Angkor, ormanlık alan dahil olmak üzere 1000 km2’lik alana yayılıyor. Bu alanda çok sayıda tapınak, hidrolik yapı, iletişim yolları, köprüler ve kapılar bulunuyor.
Angkor Arkeoloji Parkı olarak adlandırılan yer Khmer İmparatorluğunun farklı başkentlerinin kalıntılarını içeriyor. Birkaç farklı antik kent kalıntılarının içinde etkileyici anıtlar, büyük su havzaları, bent ve su kanalları olan antik site benzersiz özelliktedir. Bu alanda dünyaca ünlü Angkor Wat Tapınağı, Baylon Tapınağı, Preah Khan Tapınağı, Ta Prohm Tapınağı bulunuyor. Bölgenin coğrafi yapısıyla uyumlu olarak inşa edilen tapınaklar Khmer mimarisinin muhteşem örnekleridir.

Khmer İmparatorluğu
Khmer İmparatorluğu 802 – 1431 yılları arasında güneydoğu Asya’da hüküm sürmüş. Bu alan günümüzde Kamboçya, Laos, Tayland, Vietnam, Myanmar, Malezya ülkelerinin bulunduğu toprakları kapsıyor. 13. Yüzyılda zayıflamaya başlayan Khmer İmparatorluğunda din olarak Hinduizm ve Mahayana Budizmi etkili olmuş. 600 yıllık Khmer medeniyeti 15. yüzyılda Siam Krallığının saldırısından sonra sona ermiş. Halk Angkor’u terk ederek şimdiki Kamboçya’nın başkenti olan Phom Pehn’e göçmüş. Zamanla orman Angkor’u ve tapınakları tamamen sararak, uzun yıllar gözden uzakta tutmuş. 1863 yılında Kamboçya’nın Fransa himayesine girmesiyle bölgede temizlik yapılmaya başlanmış. Khmer İmparatorluğu hakkında hiçbir yazılı belge kalmamış. Olan bilgilere ise başta Sanskritçe, Pali, Birman, Japonca gibi dillerde yazılmış arkeolojik taş yazıtlardan elde edinilmiş. Angkor’un başkent olduğu dönem, Khmer İmparatorluğunun en parlak çağlarıydı. Tapınak şehir imparatorluğun en büyük hazinesi olarak tarihe geçmiştir.
Angkor Antik Kentinin Özellikleri
Angkor bölgesi İmparatorluğun en büyük kralı VII. Jayavarman tarafından ele geçirilmiş. Emsalsiz inşaat yeteneği ile dev tapınak şehri Angkor’u inşa etmiş. 39 ayrı tapınaktan oluşan Angkor arkeoloji bölgesi, dünyanın en büyük tapınak alanı olarak biliniyor. 12. yüzyılda 1 milyondan fazla nüfusu olan antik kent 82 hektarlık alana yayılıyor. Düzgün şehircilik planına sahip kent geniş su dağıtım şebekesi ile dikkat çekiyor. Khmer halkının Angkor’u terk etmesi, ormanın bölgeyi sarması, eserlerin günümüze insan eli değmeden ulaşmasını sağlamış. Kamboçya’nın turist çekmesinde bu bölge büyük önem taşıyor. Uydu görüntüleri Angkor’un, sanayi öncesi dünyanın en büyük kenti olduğunu ortaya koyuyor. Angkor Antik kenti 1992 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Angkor Wat Tarihi
Angkor Antik kentinin içinde pek çok sayıda tapınak, mezar ve antik kalıntı bulunuyor. Bu nedenle Angkor’a “Tapınaklar Şehri” deniyor. Khamer dilinde “Angkor” şehir anlamına geliyor. Şehir tapınağı anlamına gelen “Angkor Wat” bu eski şehrin en önemli tapınağını işaret ediyor.
Angkor Wat, Khmer Kralı 2. Suryavarman tarafından 12. yüzyılda yaptırılmış. Hindu tanrılarından olan Vishnu adına yaptırılan tapınak, 13. yüzyılda Budist tapınağına dönüştürülmüş. Angkor Wat tapınağın ana kapısının Hindu inanışına göre ölümü simgeleyen (ölüler diyarı) batı yönünde yapılmış. Bu da Kral 2. Suryavarman’ın burayı aynı zamanda kendisi için bir anıt mezar olarak tasarladığını gösteriyor. Tapınak 177 yıllarında imparatorluğun düşmanları tarafından tahrip edilmiş. Kral 7. Jayavarman tarafından yeniden onarılarak bugünkü görünümüne kavuşmuş.
Angkor Wat Tapınağının Mimarisi
Angkor Wat Tapınağının inşasında Hindular tarafından kutsal kabul edilen Meru Dağı’ndan ilham alınmış. İnşaatı 30 yıl süren tapınağın taşları bölgeye 70 km. uzaklıktaki Kulen Dağı’ndaki taş ocaklarından temin edilmiş. Taşlar Siem Reap Nehri ile Tonle Sap Gölü’nden açılan su kanalları üzerinden tapınak alanına ulaştırılmış. Tuğla, kum taşı, laterit kullanılan tapınakta ahşap izlerine de rastlanıyor. Taşıyıcı yapı elemanlarının ve duvarların üzeri özel bir malzeme ile sıvanarak rölyefler bu zemine işlenmiş.
Tapınağın tam merkezinde bir kule etrafında 4 kule olacak şekilde tasarlanmış. Lotus çiçeğine benzeyen kulelerden merkezdeki kule Tanrı Vishnu’nun yaşadığı Meru Dağı’nı simgeliyor. Diğer dört kule 55 metre yüksekliğindeki merkez kulenin sağında ve solunda ikişer tane olarak yapılmış. Hinduizm inanışına göre sağ taraftaki kuleler iyiliği, sol taraftaki kuleler kötülüğü temsil ediyormuş. Tapınağın çevresinde yaklaşık 3,5 km uzunluğunda duvarlar ve su dolu hendekler bulunuyor. Angkor Wat girmek için tapınağı çevreleyen su hendeğinin üzerindeki ince ve uzun yol kullanılıyor. Angkor Wat, tarihte su üstüne yapılan tek tapınak olma özelliğinin yanında mühendislik detayları ile de ilgi çekiyor.
Klasik Khmer mimarisinin tüm özelliklerini taşıyan Angkor Wat Tapınağı, duvar heykelleri ile de hayranlık uyandırıyor. Tapınak, mimarisinin uyumu ve ihtişamı ile her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor.
Angkor Thom
Khmer İmparatorluğunun son başkenti olan Angkor Thom sanskritçe “Büyük Şehir” anlamına geliyor. Merkezinde Bayon Tapınağı olan şehir, 12.yy sonlarında Mahayana Budist Kral Jayavarman VII tarafından yaptırılmış. Bölgenin en büyüleyici ikinci tapınağı olan Bayon Tapınağı gerileme dönemindeki son taş tapınaktır.
Bayon Tapınağında her birinde dört yüz ifadesi bulunan 49 kule bulunuyor. Merkez kule dışındaki kulelerde Merhamet tanrıçası Bodhisatta Avalokitesvara ve Kral VII. Jayavarman’ın yüz kombinleri tasvirlenmiş. Merkez kulede Buda ve Buda Mahathana yer alıyor. Tapınağın dışında yer alan 11.000 taş kabartma halkın, kraliyet ailesinin, rütbeli insanların yaşamlarını betimliyor. Etrafında hendek ve duvarlar olan Bayon Tapınağının, beş tane kapısı bulunuyor. Tapınağın Zafer Kapısına her iki tarafında heykeller olan bir köprü üzerinden ulaşıyorsunuz. Köprünün bir tarafındaki heykeller iyiliği temsilen sevimli, diğer taraftakiler kötülüğü temsilen somurtkan olarak şekillendirilmiş.
Ta Phrom Tapınağı
Ta Phrom 12. yüzyılda Khmer İmparatoru Kral VII Jayavarman dönemindeki Budist tapınaklarının en önemlisidir. Ormanın ortasında bulunan tapınak devasa Banyan ağaçlarının kökleri ile sarılmış. Sihirli görünüme sahip tapınağın duvarlarında güzel ve karmaşık oymalar bulunuyor. Ta Phrom tapınağı Angkor Şehri’nin eğitim alanı olarak da kullanılmış El değmemiş şekilde muhafaza edilen tapınak turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Tomb Raider filminin unutulmaz sahneleri çekildikten sonra tapınak yoğun ilgi görmeye başlamış.
Baphuon Tapınağı
Angkor Thom şehri içinde kalan Baphuon Tapınağı, Kral II. Udayadityavarman tarafından 11. yüzyıl ortalarında yaptırılmış. Üç katlı piramide benzeyen yapı Hindu Tanrısı Shiva’ya adanmış. 15. yüzyılda Budist tapınağına çevrilmiştir. Zamanında Angkor’daki en görkemli tapınaklar arasında yer alan eser 1950’li yıllarda çökmeye başlamış. Fransız arkeologlar anıtı kurtarmak için taşları numaralandırarak tapınağı sökmeye başlamışlar. İç savaş nedeniyle kesintiye uğrayan restorasyon 1995 yılında tekrar başlamış.

Banteay Srei Tapınağı
“Kadınlar kalesi” anlamına gelen Banteay Srei, detaylı oymaları ile diğer tapınaklardan ayrılıyor. Hinduizm Tanrılarından Shiva’ya adanan tapınak, pembemsi tonda taşlarla oyulmuş. 10. Yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen tapınak, klasik Khmer sanatının tacı olarak görülüyor. Banteay Srei Tapınağı, Angkor Wat’a 40 km uzakta bulunuyor.
Angkor Wat Tapınaklarına Nasıl Gidilir?
Angkor Wat Tapınağına ulaşmak için Kamboçya’nın Siem Reap şehrine gelmelisiniz. Buradan tuk-tuk denilen üç tekerlekli taksilere binerek Angkor Wat tapınağına ulaşabilirsiniz. Dilerseniz motosiklet ya da bisiklet kiralayarak, turlarınızda daha özgür olabilirsiniz. Angkor Turizm Ofısi’nden Antik Kent için bilet alarak yola çıkabilirsiniz. Bilet almadan önce tapınaklar için kaç gün ayırdığınıza karar vermelisiniz. 1, 3, 7 günlük biletler ile bölgeye belirlenen sürede dilediğiniz kadar girip çıkabilirsiniz.