Aydın ilinin turizm cenneti Didim ilçesi, tarihi dokusuyla büyüleyici bir yerdir. Her yıl binlerce turisti tarihi yerleri ve eserleriyle cezbetmektedir. Didim’in antik kentlerinde yer alan özel mekanlar, tarih için önemli zenginlikler sunar. Özellikle Apollon Tapınağı, dünyadaki en büyük üçüncü Apollon tapınağıdır ve büyük ilgi çeker. Aydın Didim’in tarihi ve turistik yerleri, mimari açıdan da büyük merak uyandırır.
Didim’in tarihi ve turistik mekanları, mimari özellikleriyle dikkat çeker. Aydın Didim’in tarihi yerleri, tarih severler için oldukça çekici ve görülmeye değerdir. Ancak Didim, sadece tarihi güzellikleriyle değil, doğal güzellikleriyle de ilgi çekicidir. Ege’nin doğal güzelliklerini taşıyan bir bölgedir ve koyları, plajları mavinin güzelliklerini yansıtır. Bu özelliğiyle deniz tatili sevenler için popüler bir tercih haline gelir.
Aydın Didim, restoranları ve hizmet sektörüyle de her bütçeye uygun seçenekler sunar. Bu özelliklerin bir araya gelmesi Didim’i son derece popüler bir destinasyon yapar.

Milet Antik Kenti
Miletos olarak da bilinen Milet Antik Kenti, Aydın merkezine 22 km uzaklıktadır. Roma Dönemi’nden kalan bu görkemli şehir, özellikle Milet Tiyatrosu ile öne çıkmaktadır. M.Ö. 6. ve 7. yy.’larda en aydınlık zamanını yaşamıştır. 13. yy.’da Osmanlı topraklarının bir parçası olmuştur. Milet, Thales, Arkhelaos ve Dionysios gibi kıymetli isimlerin hayat sürdüğü bir kenttir, bu da kentin şöhretini daha da artıran özellikler arasında yer alıyor. 15.000 kişilik antik tiyatrosu, büyük bir alana sahip olması nedeniyle ziyaretçileri hayran bırakır. Kent, antik dönemde sadece tiyatrosu için değil, önemli isimleri de ağırladığı bilinmektedir. Tiyatronun ses yayılımının hesaplanarak inşa edilmiş olması, mimari açıdan da tiyatroyu önemli kılar. Antik kente giriş ücretlidir.
Priene Antik Kenti
Priene Kenti, dış tehditlere karşı inşa edilmiş olup M.Ö. 7. yüzyılda İyonlar tarafından kurulmuştur. Menderes Nehri’nin 10 km güneyine yerleştirilen bu kentin ilgi çekici mimarisi, ızgara şeklindeki düzenlemesiyle bilinir. Kenti çevreleyen sütunlar günümüze kadar sağlam kalmıştır. Geniş caddelerden oluşan kent, şehir yerleşiminin ilk örneklerini sunar. Ünlü isimlerden Bias da bu kentte yaşamıştır. Antik kent içindeki tapınak, etkileyici sütunlarıyla ziyaretçilere görsel bir şölen sunar. Didim-Söke sınırında bulunan bu kent, yerli ve yabancı birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Apollon Tapınağı
Didyma Antik Kenti içerisinde yer alan Apollon Tapınağı, güneş tanrısı olarak bilinen Apollon adına inşa edilmiş olan dünyanın 3. en büyük tapınağı olarak bilinir. Büyük İskender’in Perslerle olan savaşını kazandıktan sonra onun şerefine inşa edilmiştir. Tarihte önemli bir kehanet merkezi olarak bilinir ve 1858 yılında İngilizler tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmalarında ortaya çıkarılmıştır. Didim, Apollon Tapınağı ile özdeşleşmiş olan Aydın’ın sembolü haline gelmiş olan Medusa sembolüyle de bağlantılıdır. Hatta tapınak içindeki Medusa kabartması, tapınağı daha da görkemli kılmaktadır. Tapınağın büyük bir kısmı yıkılmış olsa da geçmişte 124 sütundan oluştuğu düşünülmektedir. Helenistik mimari özelliklere sahiptir. Apollon Tapınağı ziyaret saatleri belirli olduğundan ve girişler ücretli olduğundan önceden planlama yapmak önemlidir.

Didyma Antik Kenti
Aydın Didim’in önemli tarihi yerlerinden biri olan Didyma Antik Kenti, Apollon Tapınağı’na ev sahipliği yapar ve ziyaret edilmesi gereken yerler arasındadır. Kent M.Ö. 6.yy’da kurulmuş ve Didim’e sadece 5 kilometre uzaklıkta olması, ziyaretçi sayısını arttırmaktadır çünkü ulaşım son derece kolaydır. Kentin tarihi değeri oldukça yüksektir ve Lonia döneminin en ünlü şehirlerinden biridir. Kentin girişinde görülen heykeller, kentin dini önemini vurgular. Antik kente giriş ücretlidir. Didyma’nın tarih ve kültür severler için önemi oldukça büyüktür.
Myus Antik Kenti
Didim, zengin antik kentleriyle doludur ve bir sonraki durak Myus’tur. Myus, Bafa Gölü’nün kıyısında yer alır ve Atina Kralı Kodros tarafından kurulmuştur. Didim merkezine 45 km mesafededir. Ancak ırmağa yakınlığı sebebiyle buranın çamurlu ve sinekli olması, kentin geçmişte terk edilmiş olma ihtimalini artıran faktörler arasında yer alıyor. Fakat terk edilmeden önce M.Ö. 5.yy’da kentin oldukça popüler olduğu bilinmektedir. 1908 senesinde gerçekleştirilen kazı çalışmaları ile kentin bir bölümüne ulaşılmış olsa da günümüzde kentin bir bölümüne ancak ulaşılabilmektedir. Myus’a girişler ücretsizdir ve ziyaretçilere antik döneme ait izleri keşfetme fırsatı sunar. Didim’in tarih meraklıları için vazgeçilmez duraklarından biridir.
Herakleia Antik Kenti
Harika doğal güzelliklerin içinde yer alan Herakleia, Aydın Didim’in diğer gözbebeği olan tarihi zenginliklerindendir. Alüvyonlarla kaplanmış Bafa Gölü üzerinde konumlanması, kenti özellikle dikkat çekici kılmaktadır. Eski zamanlarda kente ulaşımın zorluğu nedeniyle keşişler tarafından saklanma yeri olarak kullanılmıştır. Kentin ilk yerleşimcileri Persler olmuş, ardından Karia Satrabı Mausolos, İskender ve nihayetinde Seleukoslar bu topraklarda yaşamışlardır. M.Ö. 1. yüzyılda ise kentin popülaritesi azalmıştır. Kentin içinde 13 farklı manastır bulunmaktadır ve Athena Tapınağı’na ev sahipliği yapan Herakleia, ününün büyük bir kısmını bu tapınağa borçludur. Ayrıca Karia şehrinin özelliklerini taşıması, kenti ilgi çekici kılmaktadır. Herakleia, tarih ve doğa meraklılarının mutlaka keşfetmesi gereken yerlerden biridir.

Milet İlyas Bey Kervansarayı
15. yüzyılda inşa edildiği düşünülen kervansaray, büyük avlusu ve birçok odasıyla etkileyici bir mimariye sahiptir. Kervansaray içindeki ahırlar, hayvanların dinlenmesi için özenle yapılmıştır. Tarihin dokusunu hissetmek ve içerisindeyken o atmosfere dahil olmuş gibi hissetmek, ziyaretçilerin burada farklı dakikalar geçirmesini sağlamaktadır. Aydın Didim’in özel yerlerinden olan kervansaray, görülmesi gereken önemli yapılar arasındadır. Bu tarihi yapıya girişler ücretlidir.
İlyas Bey Camii
Osmanlı Dönemine geçtiğimizde karşımıza İlyas Bey Camii çıkmaktadır. 1404 yılında yapılan bu camii, tamamıyla kesme mermerlerden oluşmaktadır. Sade ve şık bir mimariye sahip olması, camiyi estetik bir görünüme kavuşturmaktadır. Kemerli camları ise sadeliği bozmadan caminin görkemini arttırmaktadır. Milet Antik Kenti’nden getirilen taşlarla inşa edilen cami, Didim’in mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biridir. Cami, ismini camiyi yaptıran İlyas Bey’den almaktadır ve Cuma Camii olarak da bilinmektedir. Didim merkezine 50 km uzaklıkta olan cami, ziyaretçilere ücretsiz olarak açıktır.
Faustina Hamamı
Roma’nın görkemini yansıtan Marcus Aurelius’un eşi için yaptırdığı hamam, büyüleyici özelliklere sahiptir. İmparatorun eşinden adını alan hamam, Didim merkeze 1 km uzaklıkta yer alarak Aydın’ın ilgi çeken mekanlarından biridir. Hamamın içindeki havuz ve aslan heykelleri, yapıyı döneminde ne kadar görkemli olduğunu kanıtlayan detaylardır. Yapılan kazı çalışmalarında, hamamdan birçok tarihi eser çıkarılmış ve bu eserler günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzesi ve Milet Müzesi’nde sergilenmektedir. Hamamı ziyaret etmek için giriş ücretlidir.

Milet Müzesi
Didim’in Balat mahallesinde bulunan müze, tüm tarihi eserlerin bir araya geldiği önemli bir noktadır. 1973 senesinde faaliyete açılan bu müze, Didim’in en popüler yerlerinden biri olma özelliği taşıyor. Önceden farklı bir binada sergilenen eserler, 2011 yılından itibaren bu yeni adreste sergilenmektedir. 1200 metrekarelik geniş bir alana sahip olan müze, bahçe ve salon olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Bahçede büyük heykel ve büst gibi eserler sergilenirken, içeride yirmi binin üzerinde eser bulunmaktadır. Müzeyi ziyaret etmek için giriş ücreti alınmaktadır.