1500 yılında Akkoyunlular döneminde Sultan Kasım tarafından yaptırılan bu cami, kendisinden daha çok minaresi ile şöhretine ün kazandırmıştır. Caminin dört ayaklı minaresi, Anadolunun dört ayaklı tek minare örneğine benzer ve bu minarenin dört ayağı da dört islam mezhebini simgeler. Anadolu’da tek bir örnek olduğundan dolayı her sene yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çeker. Turistik bir öneme sahip olan bu yapı, tarihi ve kültürel unsurlar bakımından kare formlu minare, dört yekpare taş sütun üzerinde dört köşeli bir şekilde yapılmıştır. Geçmişteki bir inanışa göre yedi defa bu sütunların altından geçen kişilerin istedikleri bütün dilekler kabul olur. Kare plan şeması içerisinde yapılan bu cami, tek bir kubbeyle örtülmüştür. Siyah ve beyaz taşın nöbet tutarak kullanıldığı bir ihtişam ile yapılan bu cami bütün gören herkese kendine büyüler.
Diyarbakır ilinin sembolü olan dört ayaklı minaresi ve Siyah-beyaz taşları ile Akkoyunlular döneminde inşa edilmiş olan Şeyh Mutahhar Camii’dir. Caminin ismini alan Şeyh Mutahhar’ın şahsına özel hayatı ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Akkoyunlar döneminin en önemli eserleri arasında bulunan bu cami, Hz. Şeyh Mutahhar türbesi bugün halen daha Diyarbakır Sur ilçesi sınırları arasında yer alır ve her yıl gelen ziyaretçileri tarafından ziyaret edilir. Dört ayaklı bu minare ve Şeyh Mutahhar Camii, Diyarbakır’da gezilebilecek en güzel yerlerden bir tanesidir. Akkoyunlu Kasım Bey tarafından 1500 yılında inşa edilmiş olan bu camiye ait olan dört tane sütün üzerine yapılmış dört ayaklı minare, halk tarafından ve gelen ziyaretçiler tarafından dikkat çeken yapılardan bir tanesidir. Minarenin şöhreti camiyi geçmiş ve camiden ilginç bir yapı haline gelmiştir.

Akkoyunluların en önemli eserlerinden bir tanesi olan bu cami, Şeyh Mutahhar’ın kabrinin bulunduğu arsanın üzerine yapılmıştır. Diyarbakır’da yaşayan yöre halkı arasında Şeyh Matar Camii olarak bilinen bu eser, bazı kaynaklarda Kasım Bey Camii ya da Kasım Padişah Camii olarak geçtiğini söylerler. Bunun sebebi ise bu caminin Kasım Bey tarafından yaptırılmış olduğudur. Anadolu’da dört ayağa sahip olan tek minare bu camiye tek bir örnektir. Taş sütun üzerine dört köşeli bir şekilde inşa edilen bu yapı, dört mezhebi simgeler. Farklı bir inanışa göre yedi defa sütunların arasına geçen kişinin isteklerini kabul olacağını inanılır. Minarenin, çok kesin bilinmemekle beraber camiye daha sonradan eklendiği düşünürler. Minarenin üzerinde bir adet balkon ve petek yer alır.
Şeyh Mutahhar Camii
Diyarbakır’da pek çok tarihi cami bulunur. Bu camilerden en önemlisi ise Şeyh Mutahhar Camiisidir. Kare planlı ve tek kubbeli olan Şeyh Mutahhar Camii’nin yanlarında üç tane, kuzey ve güney cephelerinde ise iki tane penceresi vardır. Çarpık ve plansız kentleşme ile beraber camiye birleşik yapılar inşa edilmiştir. Sur Evleri Restorasyon projesi adı altında, caminin arka tarafında kalan bölüm sonraki yıllarda tamamen yıkılmıştır. Şeyh Mutahhar Camiinin mülkiyeti, Vakıflar Genel Müdürlüğüne aittir. Sonraki yıllarda restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Caminin karşısında çay ocağı bulunur ve caminin minaresinin yanında çay içmek oldukça keyif vericidir.

Dört Ayaklı Minarenin Özellikleri
Türkiye’de oldukça meşhur olan tarihi dört ayaklı minare, dört tane kalın taş sütunun üzerine oturtularak yapılan bir eserdir. Minarenin gövde kısmı Diyarbakır yöresine ait olan siyah ve beyaz taşlar ile inşa edilmiştir. Bu esere eşlik eden minareden üzerinde kitabe mevcuttur. Siyah ve beyaz saçlardan yapılan dört ayaklı minarenin gövdesi kare ve üzerinde petekle beraber bir adet balkon bulunur. Diyarbakır’ın önemli tarihinde özel ve farklı olan aynı zamanda yıllardır yerini koruyan dört ayaklı minarenin söylenildiği gibi dört tane taş sütundan ayağı bulunur. Sahip olduğu bu dört ayak, İslam dininde dört büyük mezhep olan Şafii, Hanefi, Maliki ve Hanbeli mezheplerini temsil eder. Diyarbakır’da yapılan tarihi ve yapı eserlerinde kardeşlik ve birlik her zaman esas alınmıştır. Pek çok farklı yapılan eserlerde dört ayaklı minareye işaret olarak anlatmaya çalışmışlardır. Camiye biraz daha yukarıdan bakabilme imkanı sağladığını zaman minare ve kiliselerin çan çalınmak için yapılan yapılarını göğsünde sakladığını ve uyumunu görmüş olacaksınız.

Dört Ayaklı Minarenin Tarihi
Şeyh Matar Camii’nin minareleri hakkında bulunan bilgiler arasında, minarenin yapımı İslamdan önce yapılmış olup, sağlam ve yüksek bir yapı olduğu bilinir. Fetihten sonra yan tarafına cami yapılarak bu caminin minarelerinin, minare görevi olarak kullanılmaya başlandığı bilgisi verilmektedir. Caminin sahip olduğu mimarisi ile ilgili herhangi bir bilgi henüz mevcut değildir. Bu zamana kadar gelmiş geçmiş ve durum itibari ile oldukça iyi bilinen bu tarihi cami, yöre halkının kendine has olan sütun taşları ile inşa edildiği bilinmektedir. Caminin yapımında beyaz ve siyah taşlar sıra sıra gelecek şekilde dizilmiş ve uygulanmıştır. Güneydoğu Anadolu bölgesine ait olan özelliklerden bir tanesi olan taş mimarisini de, dört ayaklı minarenin yapımında yeniden görmek oldukça mümkündür. Cami, kare planlı olup tek kubbeli bir şekilde inşa edilmiştir. Şeyh Mutahhar Camii’nin minberi ve mihrabı sade bir şekilde tasarlanmıştır. Caminin en önemli özelliklerden bir tanesi ise özel yapıya sahip olan minareleri olur. Bakıldığı zaman bu türde bir minareye hiçbir şehirde rastlamak mümkün değildir.
Dört Ayaklı Minareye Ulaşım Nasıl Sağlanır?
Diyarbakır’ın merkezinde bulunan Hasanpaşa hanının yanında dar bir sokağın üzerinde dört ayaklı minareli camiye, kolaylıkla ulaşım sağlayabilirsiniz. Kendinize ait özel bir aracınız ile ulaşım sağlayacaksınız eğer, özel aracınızı Diyarbakır’ın merkezinde bırakarak, dört ayaklı minareli camiye yürüyerek gelmeniz tavsiye edilir. Bunun sebebi ise yol üzerinde birbirinden güzel ve birçok tarihi eserlerden oluşmuş alanları görme fırsatını yakalarsınız. Dört ayaklı minarenin hemen yanında inşa edilmiş olan Şeyh Matar Camii bulunur. Şeyh Matar Camii’nin yapıldığı alanda Şeyh Mutahhar isminde bir kimse ait olan mezarlıktan dolayı yapılan caminin bu isim ile anıldığı yıllardır halk arasında bilinmektedir. Böylelikle dört ayaklı minarenin hemen yanındaki cami, Şeyh Matar ve Şeyh Mutahhar adı ile anılır.