Her bir diyarı cennetten bir köşe olan Türkiye’nin, doğal güzellikleri de dünyanın her yerinden ziyaretçilerini kendisine çekmeye devam ediyor. Doğanın yüzyıllar boyunca uğraşları sonucunda ortaya çıkmış doğal anıtlar, Türkiye’nin de dört bir köşesine yayılmıştır. Bu muhteşem güzellikleri ile yerli ve yabancı turistlerin de ilgi odağında olan Türkiye, gerek mevsim özellikleri gerekse coğrafi konumu ile birbirinden değerli doğal anıtlara sahiptir. Peki doğal anıt nedir? Türkiye’de yer alan doğal anıtlar nelerdir? İşte bu yazıda doğal anıtlarla ilgili her türlü detay sizlerle…
Doğal Anıt Nedir?
Yer kabuğunun hareketleri ve yeryüzünün oluşması sırasında ortaya çıkan yeryüzü şekilleri doğal anıt olarak isimlendirilir. Kısacası doğal anıt, bir coğrafya üzerinde görülmeye değer olan kaya, mağara, orman, obruk, önemli dağlar, çok yaşlı ağaçlar, göller, peri bacaları, travertenler, şelaleler, kaynak gibi doğal varlıkları ifade eder. Doğal anıtlarda insanların müdahalesi yoktur, yani el değmemiş, doğa içerisinde belirli bir zaman içerisinde oluşmuş yeryüzü şekilleridir.

Türkiye’nin Doğal Anıtları
Çok yaşlı bir ağaç da doğal anıt olabilir, çok derin bir mağara da ya da karşınıza çıkan bir göl de. Doğa içinde belirli bir zaman sonucunda oluşan bu yeryüzü şekilleri dünyanın pek çok yerinde karşılaşabileceğiniz doğal varlıklardır. Türkiye de doğal anıtların varlığı açısından oldukça zengin bir ülkedir. Ülkenin coğrafi konumu ve yeryüzü özellikleri birbirinden farklı doğal anıtların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Mağaralarından travertenlerine, göllerinden dağlarına, obruklarından şalelerine kadar insanlar tarafından görülmeye değer bu doğal anıtlar oldukça çeşitli özelliklere sahiptir. Peki Türkiye’de görülmesi gereken doğal anıtlar nelerdir? Gelin, zaman içerisinde aşama aşama oluşan ve bizlere mucizevi bir görsel şölen yaşatan bu doğal güzelliklere birlikte bakalım.
Pamukkale Travertenleri
Türkiye’nin en önemli turist merkezlerinden olan Pamukkale Travertenleri, Turizm Bakanlığı tarafından hem sit alanı hem de koruma altına alınmıştır. Ayrıca travertenler, Hierapolis Antik Kenti’yle beraber UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de yer alır.
Pamukkale’de travertenlerin oluşumu 400 bin yıl önceye dayanır. Art arda meydana gelen depremler sonucunda termal suların Büyük Menderes havuzunda oluşturduğu travertenler, bugün yerli ve yabancı pek çok ziyaretçinin ilgi odağıdır. Travertenlerin oluşumunda kalsiyum karbonatla doymuş olan su, güneşin altında buharlaşır. İlk aşamada ortaya çıkan jel halindeki beyaz travertenler, pamuksu görüntünün ardından katılaşır ve yüzeyi kristalleşmiş kayalara dönüşür. Pamukkale travertenleri, yerin altından çıkan ve mineral bakımından oldukça zengin sularla beslenen doğal havuzlardan oluşur. Sıcaklığı 35 ila 100 C arasında değişiklik gösteren 17 su kaynağı, Pamukkale’nin görülmesi gereken güzelliklerindendir.
Nemrut Dağı Milli Parkı
Nemrut Dağı Milli Parkı, Malatya Pütürge’ye bağlı olan Büyüköz köyü ile Adıyaman’ın Kahta ilçesi sınırları içerisinde yer alır. 2150 metre rakımdaki Nemrut Dağı yamaçlarındaki mezar, Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek amacıyla yapılmıştır. Anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile mezar, Helenistik dönemin en görkemli ve önemli kalıntılarından biridir. Heykeller Helenistik, Pers sanatı ve Kommagene ülkesine has sanatlar ile yontulmuştur. Bu noktada Nemrut Dağı, doğu ve batı uygarlığının köprüsü işlevindedir.
Kapadokya
Türkiye’nin en ünlü doğal anıtlarından olan Kapadokya, doğanın uzun yıllar süren aşınmaları sonucunda ortaya çıkan peribacaları ile ziyaretçilerine büyüleyici bir manzara sunar. Kapadokya bölgesi Nevşehir, Aksaray, Niğde, Kayseri ve Kırşehir illerini kapsar. Kayalık alan olan Kapadokya bölgesi ise Uçhisar, Avanos, Ürgüp, Göreme, Derinkuyu, Kaymaklı, Ihlara ve çevresinden oluşur.
Kapadokya bölgesini ziyaret ettiğinizde doğanın ve tarihin sizleri kucakladığına şahitlik edebilirsiniz. Bölgedeki coğrafi hareketler peribacalarını oluştururken, insanlar da doğanın kendisine sunduğu bu yeryüzü şekillerini ev, kilise ve manastır olarak kullanmak için oymuş ve bu yapıları fresklerle süslemiştir. Bu eserler de binlerce yıllık medeniyetlerin izlerini ve tarihini bugünlere taşır.
Persler’in dilinde “Güzel Atlar Ülkesi” anlamına gelen Kapadokya, hem adıyla hem de kendisine hayran bırakan yeryüzü şekilleri ile dünyanın dört bir köşesinden ziyaretçilerini ağırlayan eşsiz bir coğrafyaya sahiptir.
Göreme Tarihi Milli Parkı
İç Anadolu Bölgesinde Hasan Dağı ve Erciyes Dağı arasındaki volkanik bölgeden yer alan Göreme Milli Parkı, volkanik tüften oluşan harika bir manzaraya sahiptir. Nevşehir’in Avanos ilçesinde yer alan park, tarihi öneme sahip pek çok yapıyı da bünyesinde barındırır.
Damlataş Mağarası
Alanya’da yer alan Damlataş Mağarası, ilçenin en turistik doğal anıtlarından biridir. Mağara, kireçli suyun oluşturduğu sarkıt ve dikitlerden oluşur. 1948 yılında bir mühendis tarafından tesadüf eseri bulunan bu doğal anıtın, özellikle astım hastalarına iyi geldiği bilinir. Bu nedenle Damlataş Mağarası sabah vakitlerinde, 06.00 – 10.00 arasında, astım hastalarına özel olarak da açılır.
Cennet ve Cehennem Mağaraları
Mersin’in Silifke ilçesinde yer alan Cennet Cehennem Mağaraları, aynı zamanda çökük olarak da anılır. Çünkü bu doğal anıtlar çökerek oluşmuş doğal varlıklardır.
Cennet Mağarası, yer altı sularının neden olduğu kimyasal erozyon sonucunda oluşmuştur. Mağaranın içinden geçen akarsu nedeniyle mağaranın için yeşil bitki örtüsü ile kaplanmıştır. Ayrıca burada Aziz Pavlus tarafından Meryem Ana’ya ithaf edilerek 5. yüzyılda yapılmış tarihi bir kilise de vardır. Cennet Mağarası’na Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş 452 basamaktan oluşan bir merdivenle inilir.
Cehennem Mağarası ise Cennet Mağarası’na 75 metre yakınlıkta yer alır. Bu mağaraya sadece özel ekipmanlarla girilebilir. Cennet Mağarası gibi erozyon ile oluşmuş olan Cehennem Mağarası, ziyaretçileri tarafından mağaranın yukarısında bulunan teras ile izlenebilir.
Tortum Şelalesi
48 metre yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden olan Tortum Şelalesi, Erzurum’da yer alır. Şelaleyi izlemek için yapılan teras, doğanın manzarasının keyfini çıkarmak için ideal bir yerdir.

Manavgat Şelalesi
Antalya’nın Manavgat ilçesinde Manavgat Çayı üzerinde bulunan Manavgat Şelalesi, çevresindeki turistik yerleri ve büyüleyici manzarası ile doğal güzellikler içinde keyifli bir gün geçirmek için ideal rotalardan biridir.
Ölüdeniz
Muğla’nın Fethiye ilçesinde yer alan Ölüdeniz, kapalı bir koy olması ve altın renkli sahillerde turkuaz renkli suları ile Türkiye’deki doğal anıtlardan biridir. 2006 yılında dünyanın en güzel kumsallarından biri olarak seçilen Ölüdeniz, gezilmesi görülmesi, berrak sularında yüzülmesi gereken duraklardan biri.
Van Gölü
Nemrut Dağı’nda yaşanan bir volkan patlaması sonucu ortaya çıkan Van Gölü, Türkiye’de volkanik set gölü olma özelliğine sahiptir. Ülkedeki bu doğal anıt, üzerinde bulunan dört adası ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. Akdamar, Kuş, Çarpanak ve Adır adalarının bulunduğu Van Gölü’nde adalara tekne seferleri ile ulaşılabilir. Ayrıca gölün sahip olduğu tuz seviyesi sayesinde, en soğuk zamanlarda bile gölün donmadığı görülür.
Doğal anıtlar, çok uzun zamanda oluşmuş, doğal olarak meydana gelmiş, insan eli değmemiş, görülmeye değer yeryüzü şekilleridir. Türkiye’de de yukarıda zikredilenlerin yanı sıra Düden Şelalesi, Karain Mağarası, Ağrı Dağı, Cilo Dağı gibi pek çok doğal anıt yer alır. Her biri birbirinden büyüleyici olan bu yeryüzü şekilleri, Türkiye’nin doğal güzelliklerinin yanında görülmesi gereken doğal varlıklardır.