Doğu Karadeniz Bölgesi’nin fındığı ile ünlü şehri Giresun, mavi ve yeşilin kucaklaştığı Karadeniz’in incisi olarak adlandırılan şehirlerden biridir. Aynı zamanda Giresun yalnızca fındığı ile değil kirazı ile de oldukça meşhurdur. Kirazın tüm dünyaya Giresun’dan yayıldığı düşünülmektedir. Giresun’a gezi planlayanların merak ettiği sorulardan birisi de Giresun’un en güzel ilçesi neresidir? oluyor. Bu soruya verebilecek iki cevabımız Görele ve Tirebolu olacaktır. Giresun gezi rotanızı oluştururken size yardımcı olması için, içerisinde en güzel ilçelerinin de yer aldığı küçük bir Giresun gezi rehberi hazırladık.

- Sis Dağı Yaylası
Giresun’un Görele ilçesinin en ünlü yerlerinden biri olan Sis Dağı, Trabzon ve Giresun halkının ortak kullandığı bir mesire alanıdır. Aladağların en yüksek noktasını oluşturan Sis Dağı’nın yüksekliği 2182 metredir. Sis Dağı’nın eteklerinde bulunan Sis Dağı Yaylası’nda her yıl “Sis Dağı Şenlikleri” düzenlenmektedir. Yaylada ziyaretçilerin faydalanabileceği tesisler mevcuttur. Tertemiz havası ve eşsiz manzarası ile Sis Dağı Yaylası size unutulmaz bir anı bırakacak.
- Kümbet Yaylası
Giresun’un Dereli ilçesinde bulunan, ladin ve çam ormanları ile kaplı Kümbet Yaylası ziyaretçilerine Alp Dağları esintisi sunuyor. Yazın ayrı kışın da ayrı doğal güzelliklere bürünen yayla her yıl yapılan şenlikleri ile de ziyaretçilere keyifli anlar sunuyor. Aynı zamanda yayla içerisinde bulunan konaklama tesislerindeki bungalov evlerde kalarak bol oksijenli bir havada uyumanın ve harika bir manzaraya uyanmanın tadını çıkarabilirsiniz.
- Giresun Adası
Doğu Karadeniz’in üzerinde yaşanabilir tek adası olma özelliğine sahip Giresun Adası, Gedikkaya mevkiinin tam karşısında ve kıyıdan 1.6 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Ada üzerinde bir adet şapel, bir adet kilise, bir adet sarnıç, ortaçağdan kalma surlar ve çok sayıda mezar bulunuyor. Giresun Adası’na ulaşım günübirlik tekne turları ile hava şartlarına uygun şekilde sağlanıyor. Giresun’dan adaya ulaşmak yaklaşık 15 dakika sürüyor.
- Giresun Kalesi
Giresun’u tam ikiye bölen yarım adanın en yüksek yerinde volkanik kayalıklar üzerinde yer alan Giresun Kalesi’nin ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgi olmasa da bazı kaynaklara göre milattan önce 2. yüzyılda yaptırıldığı söylenmektedir. Kale, birinci derece doğal ve arkeolojik sit alanı olarak koruma altındadır. İç kale ve dış kale olmak üzere iki kısımdan oluşan yapının iç kale bölümünde saray kalıntıları bulunmuştur.
Yapılan onarım ve çevre düzenlemeleri sonucunda Giresun Kalesi gezi ve piknik alanı olarak düzenlenmiştir. Giresun şehrine yukarıdan bakmak ve yeşille mavinin muhteşem uyumunu doyasıya seyretmek için Giresun Kalesi’ne mutlaka gitmelisiniz.
- Tirebolu Kalesi
Deniz içerisindeki bir yarımada üzerinde bulunan Tirebolu Kalesi Tirebolu ilçe merkezinde yer alan küçük bir kaledir. Kalenin içerisindeki en dikkat çeken yapılardan biri Meryem Ana Kilisesi olarak adlandırılan küçük şapeldir. Aynı zamanda kalede bir de mescit kalıntısı bulunmuştur. Günümüze kadar sağlam şekilde ulaşabilmiş olan kale surları ile birlikte büyük çaplı bir onarımdan geçmiş olan kale Tirebolu’nun en önemli tarihi eserlerinden birisidir.
- Giresun Müzesi
Giresun şehir merkezinde bulunan Giresun Müzesi, eski bir kilise olan Gogara Kilisesi binasında hizmet veriyor. 1800’lü yıllarda Rumlar tarafından inşa edilen kilise 1924 yılına kadar kilise olarak kullanıldı. 1948 yılına kadar boş kalmış olan bu kilise, uğradığı ağır tahribatlar sonucunda onarım görmüş ve 1967 yılına kadar cezaevi olarak kullanılmıştır. 1988 yılında ise müzeye dönüştürülmüş ve içerisinde Giresun’un tarihine ışık tutan birçok tarihi eser sergilenmektedir.
- Seyyit Vakkas Türbesi
Taş duvarlar ile çevrili bir bahçe içerisinde yer alan ve 1888 yılında inşa edildiği bilinen Seyyit Vakkas Türbesi Giresun’un merkezinde yer almaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in uç beylerinden olduğu bilinen Seyyit Vakkas, Osmanlı ordularına Giresun kapılarını açma uğraşları sırasında şehit olmuş ve şehit olduğu yerde toprağa verilmiştir. Sekizgen gövdeli ve kubbeli yapısıyla şık bir mimarisi olan türbe, şehir merkezinde yer alması nedeniyle hem şehri ziyaret eden turistler hem de bölge halkı tarafından sık sık ziyaret ediliyor.

- Deliklitaş Plajı
Görele’nin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden birisi de Deliklitaş Plajı. Giresun’un sadece yaylaları ile değil deniz turizmi için de ziyaret edilmesi gerektiğini gösteren bu plaj denize girmek için harika bir mekan. Deliklitaş Plajına bu ismi veren, plajda bulunan ve aşınma sonucu ortası delinmiş bir kaya. Fotoğraf çekmeyi sevenlerin de oldukça ilgi gösterdiği bu kayanın bir efsanesi de var; bir dileğiniz varsa burada gerçekleşebilir! Yaygın inanışa göre dileğinizi dileyip bu kayanın içinden geçerseniz dilekleriniz gerçek oluyor. Eğer Deliklitaş Plajı’na giderseniz siz yine de dilek dilemeyi de unutmayın.
- Görele Kemençe Müzesi
Giresun Görele’nin neyi meşhur diye soracak olursanız buna verecek birçok cevabımız olacaktır. Pidesi, dondurması, fındığı ile de meşhur olan Görele’nin en çok kemençesi ile ünlü olduğunu söyleyebiliriz. “Kemençenin Başkenti” olarak da anılan Görele’yi ziyaret ettiğinizde görmeniz gereken yerlerden birisi de haliyle Görele Kemençe Müzesi olacaktır. Kemençe kültürünün yaşatılması amacıyla inşa edilmiş olan müzede yaklaşık 6 metrelik bir kemençe heykeli bulunuyor. Müzeyi dolaşırken bir kemençenin yapım aşamaları hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Eğer kemençeye biraz daha fazla merakınız varsa müze içerisinden kemençe de satın alabilirsiniz.
- Kuzalan Şelalesi / Mavi Göl
Giresun’un Dereli ilçesine 13 kilometre mesafede bulunan Kuzalan Şelalesi, mağaralar, anıt ağaçlar ve tarihi değirmenler gibi birçok zenginliği içerisinde barındırıyor. Aynı zamanda birçok canlı türü ile zengin bir ekosisteme de sahip olan tabiat parkında 129 bitki türü ve 105 kuş türü bulunuyor. Şelaleye gittiğinizde doğa yürüyüşü, bisiklet turu, atv gezisi, kaya tırmanışı ve olta balıkçılığı gibi aktivitelere katılmanız mümkün.
Giresun’a 32 kilometre uzaklıkta bulunan Mavi Göl ise ziyaretçilerine mavi rengin farklı tonlarındaki renk geçişleri ile görsel bir şölen yaşatıyor. Mayıs ayında karların erimesi ile birlikte mavi ve turkuaz renklere bürünen göl halk arasında “sodalı göl” olarak da biliniyor. Aynı zamanda Doğu Karadeniz’deki dere biçiminde akan tek göl olma özelliği de olan Mavi Göl’ü ziyaret ettiğinizde muhteşem mavi tonlarını ölümsüzleştirmek için bol bol fotoğraf çekmeyi ihmal etmeyin.
Giresun’da Mutlaka Denemeniz Gerekenler
Tarihi eserleri ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini kendisine hayran bırakan Giresun’da nereler gezilir diye düşünenler için hazırladığımız listemizi sonlandırırken Giresun’dan dönmeden önce mutlaka yapmalısınız dediğimiz birkaç şeyi de belirtmek istiyoruz.
- Dalından fındık yemeden,
- Muhteşem yaylalarında gerçekleştirilen festivallere katılmadan,
- Deliklitaş Plajı’nda dilek dilemeden,
- Espiye Pidesini tatmadan,
- Giresun Adası’na çıkmadan, Giresun’dan dönmeyin.
Tüm bunları yapabilmek, şehri tam anlamı ile gezebilmek istiyor ve Giresun kaç günde gezilir diye merak ediyorsanız hemen onu da söyleyelim; Giresun’un tadını tam anlamıyla çıkarabilmek için 3-4 güne ihtiyacınız olacak. Aynı zamanda yayla şenliklerini de kaçırmak istemiyorsanız şenliklerin hangi tarihlerde yapıldığı hakkında önceden bilgi almanız daha uygun olacaktır. Yine de ön bilgi olarak Giresun yayla şenliklerinin Temmuz – Ağustos aylarında gerçekleştiğini söyleyelim. Giresun’a gezi planlarınızı yaparken bu detayları da göz önünde bulundurmak daha keyifli bir tur yapmanızı sağlayacaktır.