Uzun yıllar boyunca farklı medeniyetlerin altında yöneltilen İstanbul, hepsinden izler taşıyarak günümüze kadar gelmiştir. Üzerinde şiirler, romanlar yazılmış bu şehirde, her sokakta tarihin farklı eserlerini görecek, adeta bir açık hava müzesinde gibi hissedeceksiniz. İstanbul sarayları, camileri, müzeleri ve köprüleri ile kendine hayran bırakan, her yıl yüzlerce turistin ziyaret ettiği bir yer. Attığınız her adımda tarihin izleriyle karşılaşacağınız bu şehirde gezmeniz gereken yerler saymakla bitmez. Biz de bu yüzden İstanbul’da görülmesi gereken yerlerden bu yazımızda bahsettik.
- Topkapı Sarayı
Tarihi Yarımadada bulunan Topkapı Sarayı, İstanbul fethedildikten sonra inşa edilmiştir. Osmanlı Dönemi’nin en etkileyici zamanlarına ev sahipliği yapan bu sarayda filmlere ve dizilere konu olacak olaylar yaşanmış. 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti’nin idare merkezi olan Topkapı Sarayı, 1924 tarihinden beri müze olarak hizmet vermekte. Topkapı Sarayı’nı ziyaret ederek padişahların kıyafetlerini, silahlarını ve o dönemde yapılan portrelerini görebilirsiniz.

- Ayasofya Camii
Bizans döneminde katedral olarak kullanılan bu yapı, İstanbul’un fethi ile camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılından 2020’ye kadar ise müze olarak hizmet verdi. Toplamda üç kez inşa edilmesiyle herkesi etkileyen bu yapı 2020 yılında tekrar ibadete açıldı ve günümüzde cami olarak kullanılmaya devam ediliyor. İç dekorasyonu ile mutlaka görülmesi gereken bu yapı, Ayasofya’nın ilk figürlü mozaiği olan Apsis mozaiğini de içeriyor. İki mimarın çalışmalarıyla, dönemin dünyada en kısa sürede inşa edilen katedralı kabul edilen Ayasofya, İstanbul’da mutlaka görmeniz gereken yerlerden.
- Dolmabahçe Sarayı
Mustafa Kemal Atatürk’ün gözlerini yumduğu bu saray İstanbul’un en duygusal yerlerinden biri. Osmanlı’nın modernleşmesi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarına tanık olan bu saray 1856 yılında, Sultan Abdülmecid’in emri ile inşa edilmiş. Toplamda 285 oda, 26 salon, 68 tuvalet ve 6 tane hamamın bulunduğu bu devasa saray oldukça maliyete sebep olmuş. Günümüzde müze olarak hizmet veren Dolmabahçe Sarayı’nı ziyaret ederek, Atamızın hayata gözlerini yumduğu 71 numaralı odayı ve Atatürk’ün kişisel eşyalarını görebilirsiniz.
- Gülhane Parkı
Gülhane Parkı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Topkapı Sarayı’nın bahçesi olarak kullanılmış. İsmini gül bahçelerinden alan bu park, tarihi birçok kutlamanın yaşandığı yer. 1912 yılında saraydan ayrılmış ve halka açık hale gelen bu park, ağaç altında kitap okuyabileceğiniz, dinlenebileceğiniz bir yer. Burada Ceviz Ağacı şiiri ile büyük şairimiz Nazım Hikmet’i anabilirsiniz.
- Rumeli Hisarı
Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul’u korumak için yaklaşık 4 ayda yapılan bu yapının, 4 kulesi ile 13 burcu bulunmakta. Rumeli Hisarı uzaktan bakıldığında, Arap harfleri ile Muhammed okunacak şekilde inşa edilmiş. Günümüzde müze olarak hizmet veren Rumeli Hisarı’nda İstanbul’un fethi sırasında kullanılmış toplar ve güller sergileniyor. Ayrıca burası yaz aylarında bazı konserlerin düzenlendiği ve sanatçıların yer aldığı açık hava tiyatrosudur. Burada konser zamanları sevdiğiniz sanatçıları dinleyebilir, müzeyi gezebilirsiniz.
- Kapalıçarşı
Tarihi 15’inci yüzyıla dayanan bu çarşı, dünyanın en büyük kapalı çarşısıdır. Yaklaşık 4000 dükkanın yer aldığı bu çarşı, günün her saatinde hizmet veriyor. Aklınız alabileceği her şeyi içeren bu çarşı turistlerin oldukça dikkatini çekmekte. Zamanla en önemli ticari merkezine gelen ve gittikçe büyüyen bu çarşı mutlaka görmenize değer. Hem alışveriş yapabileceğiniz hem de keyifli vakitler geçirebileceğiniz bu çarşıda rengarenk dükkanların fotoğraflarını da çekebilirsiniz.
- İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Ülkemizde ilk müzecilik çalışmalarına örnek olan İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin toplama çalışmaları Fatih Sultan Mehmet döneminde kadar uzanmakta. Müze üç ana birimden oluşuyor. Bunlar, Arkeoloji Binası, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk’tür. Ana binanın mimarisi oldukça ihtişamlıdır. Arkeoloji binası, geniş merdivenleri ve sütunlarıyla adeta bir tapınak görünümünde. Osman Hamdi Bey’in girişimler ile açılan bu müzeyi gezerek Arkaik Dönem’den Roma’ya kadar pek çok tarihi eseri görebilirsiniz.
İstanbul’un Manzaralı Yerleri
İstanbul, tarihi, hayallere daldıran denizi ve doğal güzellikleri ile bakmaya doyulamayan bir şehir. İstanbul manzarasını gözler önüne serecek birçok manzaralı yer mevcut. Bu yerlerde İstanbul’a doyamayacak, bir kez daha hayran kalacaksınız.
- Kız Kulesi
Boğaz manzarası ile adeta kartpostal görünümüne sahip olan Kız Kulesi efsanesi ile kulaktan kulağa dolaşmaktadır. Tarihi MÖ. 24’e kadar uzanan Kız Kulesi manzarası ile Üsküdar’ın simgesi halinde. Efsanesi ise aralarındaki denize rağmen aşkları bitmeyen Leondros ve Hero’dan bahseder. Fırtınalı ve çok karanlık bir gecede Kız Kulesi’nin ışığı yanar. Leondras ışığın yandığını görünce sevgilisi Hero’nun kendisini çağırdığını düşünür ve düşünmeden denize atlar. Oysa ışığı yakan Hero değildir, aşıkların her gece buluştuğunu fark eden biri onlara tuzak kurar ve ışığı geri söndürür. Leondros ise fırtınalı havada denizin dalgalarına gömülür. Bunu öğrenen Hero bu aşkın acısına dayanamaz ve kuleden atlayarak intihar eder. Sonunda ise aşıklar için kulenin olduğu yere deniz feneri yapılır. Manzarası ile içimizi büyüleyen, efsanesi ile gözlerimizi yaşartan Kız Kulesi mutlaka görmeniz gereken yerlerden. Boğaz manzarası eşliğinde yemek yiyebilir, çayınızı içebilirsiniz.
- Galata Kulesi
Boğazın, Haliç’in ve Topkapı Sarayı’nın muhteşem görüntüleri ile İstanbul’un en güzel manzarasına sahip yerlerinden biri. Tarihe yıllarca tanıklık eden bu yapı, seyir terası olarak hizmet vermekte. Tarihi ve boğazı gözler önüne seren bu kulede restoran hizmetinden faydalanabilir, akşam yemeğinizi ışıklı İstanbul’u izleyerek yiyebilirsiniz.
- Yuşa Tepesi
İstanbul’un en yüksek tepesi olan Yuşa Tepesi, tüm İstanbul’u gözler önüne serer. Tepe boğazdan 200 metre yükseklikte. Çevresi yemyeşil ağaçlarla çevrili olan bu tepede seyir terası bulunuyor. Muhteşem boğaz ve orman manzarasını görmek için Yuşa Tepesi’ne çıkabilirsiniz. Burası manzarasından dolayı çok ziyaret edilen yerlerden.
- Büyük Çamlı Tepesi
İstanbul’da manzara denilince akla gelen ilk tepelerden olan Çamlıca Tepesi, 268 metre yüksekliğe sahiptir. Galata Kulesi, Rumeli Hisarı, Topkapı Sarayı, adalar ve boğazın masmavi derin suları bu manzara eşliğinde sizleri bekliyor. Kuş gözlemleri ve fotoğraf çekimi için ideal olan bu yer, restoran imkanlarıyla size daha keyifli anlar yaşatacak.
- Aydos Tepesi
537 metre yüksekliğe sahip olan bu tepe, gün doğumunu ve gün batımını izlemek için harika bir yer. Bu tepeden adaları ve harika İstanbul’u görebilirsiniz. Aydos Göleti’nin etrafında doğa yürüyüşleri yapabilir, fotoğraf çekebilirsiniz.

İstanbul’un En Güzel Mekanları
İstanbul büyük bir şehir olmasıyla birçok mekana ev sahipliği yapıyor. Kahvaltı mekanları, tadına doyamayacağınız tatlıların yapıldığı cafe ve restoranlar, boğaz manzarasında kahve içebileceğiniz yerler ve çok daha fazlasını bulabileceğiniz İstanbul, güzel mekanları ile harika vakitler geçirmenizi sağlayacak.
Boğazı ve müthiş manzarayı izleyebileceğiniz Eminönü, taze balık ekmek ve midye yemeniz için harika mekanlara sahip. Ayrıca Bebek Sahil’deki ve Kadıköy’deki birbirinden güzel cafe ve restoranlar İstanbul’da hoş vakit geçirmenizi sağlayabilir.
Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul, tarihi ve herkes tarafından görülmesi gereken yerleri ile önemli bir turizm merkezidir. Birbirinden farklı medeniyetler altında yaşayan ve her birinin izlerini taşıyan İstanbul, her sokağında bizleri farklı güzellikleri ile karşılıyor. Dillere destan olan bu şehir, ülkemizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden.