Güney Asya’da bulunan Kamboçya, eşsiz güzellikteki doğal alanları, gelişen turizmi ve ekonomisi ile ününü tüm dünyaya duyuruyor. Resmi adı Kamboçya Krallığı olan ülkede gezilecek yerler oldukça çeşitli olup, gezginleri muhteşem etkinlikler ve deneyimler bekliyor. Egzotik, huzurlu ve macera dolu tatil yaşamak isteyenler için vazgeçilmez rota oluyor.
Sıcakkanlı ve arkadaş canlısı olan Kamboçya halkı, ziyaretine gelen misafirlerini de muhteşem şekilde ağırlıyor. Yol gösteren, ikram sunan ve güler yüzünü esirgemeyen insanlarından dolayı ülkede hiçbir yabancılık çekilmiyor. Yoğunluğun başkent Phnom Peh ve Siem Reap’da yaşadığı ülkenin her noktası ayrı bir heyecan yaşatıyor. Tarihi alanlardan eşsiz koylara ve adalardan nehirlere kadar pek çok seçeneğin bulunduğu ülkeye en az bir hafta ayırmanız öneriliyor. Şimdi gelin birlikte Kamboçya’da gezilecek ve şahit olunacak noktalara bakalım.

Koh Tonsay Adası
Kamboçya gezilecek yerler listesinde ilk sırayı, el değmemiş bakir doğasıyla dikkat çeken Koh Tonsay Adası çekiyor. Keşfedilmemiş bir güzellik olan Koh Tonsay Adası, huzurlu ve tertemiz ambiyansı ile oradan hiç ayrılmak istememenize neden oluyor. Kep’ten tekneyle yaklaşık 20 dakika mesafede bulunan bu ada sakin, basit, huzurlu ve el değmemiş bir yer.
Bungalow, otel ve restoran bakımından az seçenek bulunduran Koh Tonsay Adası’nda birkaç gün huzurlu zaman geçirebilirsiniz. Uzun süre olmasa da birkaç gün internet, telefon ve teknolojiden uzak kalarak tatil geçirmek isterseniz, Koh Tonsay tam size göre! yemyeşil doğası ve masmavi denizi eşliğinde muhteşem anlara tanıklık edebilirsiniz.
Siem Reap ve Angkor Tapınakları
Kamboçya’nın kuzeybatısında bulunan Siem Reap şehri, mutlaka görmeniz gereken noktalar arasında ikinci sırada yer alıyor. 6 kilometre kuzeyinde bulunan Angkor Tapınakları ile dikkat çeken Siem Reap, tarih turizmine büyük bir katkı sağlıyor. 9-15 yüzyıllar arasında Güneydoğu Asya’ya hükmeden Khmer İmparatorluğu’nun başkenti Angkor’un mirasının en değerli eserlerinin bulunduğu Angkor Tapınakları, imparatorluğunun bilinmeyen sebeplerden sona ermesinin ardından geçilen 400 yılda yağmur ormanları içinde kaybolmuş.
Hinduizm ve Budizme adanan tapınaklar ilk sırada yer almak üzere Angkor Tapınaklarındaki tarihi yapılar, doğa bilimci Fransız Henri Mouhot tarafından 1850 senesinin sonuna doğru ortaya çıkarılmış. Söz konusu günden sonra milyonlarca gezgin tarafından ziyaret edilmeye başlanmış. Tüyler ürpertici güzelliğiyle dikkat çeken Siem Reap ve Angkor tapınaklarına Kamboçya gezisinde mutlaka yer verilmesi gerekiyor.
Battambang
Kamboçya’nın kuzeybatısında bulunan Battambang, geniş pirinç tarlaları sayesinde iç savaş gerçekleşmeden önce ülkenin en değerli tarım bölgesiymiş. Burası sömürge döneminin mirası kabul edilen Fransız mimarisinin hem net hem de güçlü görüldüğü yer olarak gezginlere kırsal hayatı yakından görmelerini vaat ediyor. Battambang etrafında yer alan şirin köyler, Phnom Banan Phnom Sampeau ve Wat Ek Phnom gibi birçok Khmer İmparatorluğu’ndan kalma tapınakların mutlaka görülmesi gerekiyor. Aynı zamanda Prek Toal Kuş Gözlem Alanı Battambang’da mutlaka görebileceğiniz yerlerin başında geliyor.

Sihanoukville
Kamboçya’nın doğasıyla, plajlarıyla ve eşsiz atmosferiyle büyüleyen kenti dendiğinde akla direkt Sihanoukville geliyor. En güneşli, huzurlu ve rahat bölgesi olan Sihanoukville, Kamboçya’da gezilecek yerler listesine mutlaka dahil edilmeli. Söz konusu alan hem bir liman kasabası hem de Tayland Körfezi’nde bulunan resortlar bölgesi olarak dikkat çekiyor. Independence ve Sokha plajları lüks oteller ile çevriliyken, Otres plajı hem sevimli butik oteller hem de bungalow oteller ile dolu. Serendipity ve Ochheuteal plajları ise sırt çantalı gezginlerin sabahtan akşama kadar gerçekleştirebileceği aktivitelere ev sahipliği yapıyor. örneğin gündüz deniz, kum ve güneşin tadı çıkarılırken, gece parti ve dansın keyfine varılabiliyor.
Phnom Penh
Kamboçya’da gezilecek yerler listesinin popüler adresi olan Phnom Penh, çılgın ve kaotik bir kalabalıktan oluşuyor. Motorlar, bisikletler, arabalar, tuktuklar… bu dört aracın doldurduğu kentte zaman geçirmek de oldukça eğlenceli ve hareketli oluyor. Asya’nın İncisi olarak anılan kent her ne kadar gelişip modernleşse de asla tarihinden kopamıyor. Phnom Penh’de görülebilecek noktalar arasında Khmer İmparatorluğunu yansıtan görseller, objeler ve dökümanların bulunduğu Ulusal Müze yer alıyor. Aynı zamanda
Choeung Ek Ölüm Tarlaları, Tuol Sleng Soykırım Müzesi ile Kraliyet Sarayı ve Silver Tapınağı da gezilmesi gereken yerler arasında bulunuyor.

Koh Rong ve Koh Rong Samloem Adaları
Ülkenin tropik adaları arasında en ünlü olanı Koh Rong ve Koh Rong Samloem Adaları, Kamboçya’ya gidenlerin görmeden dönülmemesi gereken alanlar arasında yer alıyor. Sihanoukville üzerinden yaklaşık 1 saat süren feribotla ulaşabileceğiniz adaların her ikisi de turkuaz rengi denize, bol güneşe ve geniş kumsallara sahip. Bu sayede gezginlere doruklara kadar deniz, kum ve güneş üçlüsünü yaşama imkanı sunuyor.
Koh Rong Adası gençlerin ve sırt çantalı gezginlerin tercihleri arasında bulunuyor olup, konaklama seçenekleri ekonomik ve yeme-içme seçenekleri ucuz. Koh Rong Samloem ise, lüks ve büyük otel alternatifleri ile bambaşka kesime hitap ediyor. Bunun yanı sıra, Koh Rong hem konaklama hem de restoran alternatifleri açısından daha zenginken, Samloem Adası’nda seçenekler daha az.
Kampot ve Kep
Nehir yatağına kurulan Kampot doğal güzellikleri başta olmak üzere sömürge dönemi mimarisi ile görenleri kendine hayran bırakıyor.Gidenlerin dönmek istemediği, uzun kalmadıkları için hüzünlendikleri bir alan. Kep ise, Khmer imparatorluğu zamanından kalan tapınakları ve etkileyici güzellikteki mağaraları ile dikkat çekiyor. Fransızların daha çok yazlık olarak kullandığı ve terk edilmiş olan Bokor Hill Station’u mutlaka görmelisiniz. Bunun dışında Phnom Chorh ve Phnom Sorsia Kireçtaşı Mağaraları görmeden oradan ayrılmamalısınız.
Kratie, Ratanakiri ve Mondulkiri
Kamboçya’nın kuzeydoğu bölgesini kaplayan Ratanakiri, Mondulkiri ve Kratie, ülkede mutlaka görülmesi gereken alanlar arasında bulunuyor. Söz konusu bölgeler daha çok doğal güzellikleriyle ön plana çıkıyor. El değmemiş bakir doğası, tertemiz havası ve sayısız aktivitesiyle dikkat çeken alanlar turistlere farklı bir deneyim yaşatıyor. Hatta bazı bölgeleri vahşi yaşama şahit olmaya olanak tanıyacak cinsten olup, tüyler ürpertiyor.
Ratanakiri Bölgesi, Kamboçya’nın trekking turizmi ile dikkat çeken bölgesi. Virachey Ulusal Parkı ve Veun Sai Siem Pang hem hiking hem de trekking için sıklıkla tercih ediliyor. söz konusu bölgede bulunan Chaa Ong, Yeak Lom Krater Gölü ve Ka Tieng Şelaleleri de bölgede serin sularda yüzmek isteyenlere hitap ediyor.
Kraie Bölgesi ve Kasabası, gezginlere Mekong Nehri’nde yapabilecekleri muhteşem aktiviteler sunuyor. Söz konusu nehirde yaşayan Irrawaddy yunuslarını görmek isteyen turistler ve yerli halk sıklıkla gidiyor. Bu nehirde yaklaşık 90 tane yunus olduğu söyleniyor. Mekong Nehri’nde gün batımını izlemek, fotoğraf çekilmek ve tekne turuna çıkmak son derece keyifli oluyor.
Mondulkiri Bölgesi şeker kamışı tarlaları, upuzun pirinç tarlaları ve Bunong ırkının iki bin senedir burada yaşaması ile biliniyor. Bahsi geçen alanda sayısız fil, bufalo ve leopar gibi çeşitli hayvanları görebilirsiniz. Aynı zamanda el değmemiş ormanı, vadisi, yemyeşil tepeleri ve gür akan şelalesi ile ülkenin en vahşi güzellikleri arasında bulunuyor. O nedenle Kamboçya’ya gidildiğinde mutlaka Mondulkiri’nin görülmesi öneriliyor.