Tarihi yapıları ile ön plana çıkan Makedonya’da pek çok kültürel ve tarihsel yapıyı gezip görebilirsiniz. Özellikle haziran ve ekim aylarında gezilmesi tavsiye edilen bu ülke, kış aylarında soğuk ve oldukça yağmurlu bir iklime sahip. Ayrıca pek fazla zamanınız yoksa yaklaşık 3 ya da 4 günde bu ülkenin önemli ve eğlenceli bölgelerini gezebilmeniz mümkün.

Üsküp
Makedonya, 1991 yılında Yugoslavya’dan ayrılır ve bağımsızlığını ilan eder. Vardar Nehri kıyısında yer alan Üsküp şehri ise Makedonya’nın hem en gelişmiş şehri hem de başkenti olur. 5. yüzyılda kurulmuş olan Üsküp; Roma, Bizans, Sırp, Osmanlı ve Yugoslavya İmparatorlukları eline geçmiş ve bu nedenle oldukça zengin tarihe ve çeşitli kültürel özelliklere sahip olabilmiş.
1- Üsküp’te Gezilecek Yerler
Bir Balkan şehri olan Üsküp hem Avrupa’nın hem de Osmanlı’nın kültürel özelliklerini yansıtabilen bir şehir. Geniş caddelere sahip olan bu yer, kendine has bazı önemli han, çarşı ve meydanları bulunduruyor.
Şehrin girişindeki Vodno Dağı üzerinde bulunan, Milenyum Haçı (Mileniumski Krist- Milennium Cross) heykeli ile karşılaşıyoruz. Hıristiyanlık dininin, gücünü simgelemek amaçlı yapılmış bu anıtın 2011 yılında resmi olarak açılışı yapılır.
Kurşunlu Han (Kurşumli An): Günümüzde bir sergi alanı olarak kullanılan bu han, zamanla yağmalanmış. Üzerindeki kurşunların artık olmadığı görülen bu han, pek çok turist tarafından yıllardır ziyaret ediliyor.
Türk Çarşısı (Carsija- Üsküp Çarşısı- Büyük Çarşı): Oldukça dar ve sıkışık kaldırımlara sahip olan bu çarşı, Türk çarşılarına çok benziyor.
Sultan Murat Camii: Osmanlı’dan kalma eski camilerden biri olan bu yapı, 1436 yılında inşa edilmiş. 1802 yılında ise yeniden düzenlenen bu camii çatısı kubbe şekilde olmaması nedeniyle pek çok ziyaretçinin ilgisini çekiyor. Üsküp doğumlu olan Yahya Kemal Beyatlı’nın bu camide eğitim gördüğü biliniyor. Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in ise bir kış bu cami medresesinde kalıp İstanbul için fetih planları yaptığı da düşünülüyor.
Kapan Han (Kapan Han): Osmanlı döneminden kalan bu kullanışlı hanın üst kısmında yolcular için konaklama alanı bulunur ve alt katında ise atların bakımı sağlanırdı.
Taş Köprü (Kamen Most): Balkanlar’da görülüp gezilecek en önemli ve popüler köprülerden biri olan Taş köprü, ilk olarak 6 yüzyılda inşa edilir. Sonrasında, yaklaşık 15. yüzyılın sonlarında orijinal köprü üzerine yenisi inşa edilir. Ayrıca Taş Köprü, Üsküp’ü eski ve yeni şehirler olarak ikiye de ayrılır ve turistlerin ilgisini çeker. Özellikle bu yeni şehir denilen kısımda, aradığınız çeşitli kafelere ve yemek yiyebileceğiniz dükkanlara gidebilirsiniz.
Makedonya Meydanı (Makedonija Plostad): Taş Köprü yakınlarında yer alan bu meydan oldukça modern bir görünüme sahip. 2010 yılından sonra bu meydan etrafına pek çok binalar inşa edilse de meydanda pek çok heykelleri görmek mümkün. Büyük İskender ve onun babası 2. Philip heykeli bu meydanda yer alıyor. Bunların yanı sıra bu meydanda; 1. Justinyanus, Çar Samuel, Goçe Delçap ve Karpoş Heykelleri de yer alıyor.
Rahibe Teresa Anı Evi: Makedonya doğumlu ve Arnavut asıllı olan Rahibe Teresa için bu anı evi yapılmış. Ayrıca Nobel barış ödülü sahibi olan Rahibe Teresa hem yerli hem de yabancı pek çok turistin ziyaret etmek istediği bir kişi.
Eski Tren İstasyonu: 1938-1940 yılları arasında yapılmış olan bu tren istasyonunun bazı kısımları 1963 yılındaki deprem nedeniyle hasar gördü. Deprem saati 05.17 de ise tren istasyonunun saati durur ve günümüzde müzeye çevrilmiş olan bu istasyonun saati de hala bu deprem saatini gösteriyor.
Matka Kanyonu: Şehir merkezinden yaklaşık 15 km uzaklıkla olan Matka Kanyonu, yüksek dağların arasından Treska Nehri’ne dökülüyor. Buradaki doğal güzellikleri ve kanyak suyu görmeye çeşitli yerlerden turistler geliyor.
2- Üsküp’te Yenilen Yiyecekler
Tafçe Grafçe: Kuru fasulye yemeği olan bu yemek güveçte pişirilir ve üzerinde uzun köfteler ile servis edilir.
Cevapcici: Parmak köfteleri andıran uzun köfte yemeğidir.
Pleskavitsa: Peynirli ya da sade çeşitleri bulunan bu yemeği de geniş ve büyük bir hamburger köftesi olarak düşünebiliriz.
Shopska: Mevsim sebzeleri ile hazırlanmış karışık çoban salatası üzerine kaşar peyniri ile servis edilen bir tür hafif yemek.

Kalkandelen (Tetovo)
Şar Dağı eteklerinde yer alan Kalkandelen şehri, Pena Nehri tarafından ikiye ayrılmış bir şehir. Osmanlı Devleti, burada kalkanları delen silahlar yapıp kullandığı için bu şehre Kalkandelen adı verildiği söylense de bazı araştırmalara göre de, Şar Dağları’nın oldukça sivri olduğunu ve bu dağlar etrafına kurulan şehre de bu ismin verildiği de söyleniyor. Oldukça küçük olmasına rağmen bu şehirde pek çok tarihi ve kültürel yapı gezebilmek mümkün.
1- Kalkandelen’de Gezilecek Yerler
Alaca Cami (Sarena Dzamija): Hurşide ve Mensure adlı iki kardeşin desteği ile yapılan bu cami 1459 yılında tamamlanır ancak Abdurrahman Paşa tarafından 1833 yılında yeniden düzenlenir. Bu nedenden dolayı halk burayı, Dzamija Paşa Cami olarak da isimlendirilir. Caminin bahçesinde şadırvan ve türbe gibi yapılarda bulunuyor. Ülkemizdeki camilerden farklı olarak, canlı renklere sahip olarak inşa edilen bu cami oldukça gösterişli ve üzerinde kullanılan desenlerin ise eşi benzeri olmadığı düşünülüyor.
Harabati Baba Tekkesi (Arabati Baba Bektaşi Teke): Makedonya’da Bektaşilerin merkez yeri olan bu tekke 18 yüzyılda inşa edilir. 1912 yılına kadar varlığını devam ettirebilmiş bir merkezdir.

Manastır
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Manastır (Monastiri & Bitola) adı ile anılan bu şehir, İttihat ve Terakki’nin önemli merkezlerinden bir haline gelir. 1382 yılında 1.Murat zamanında Timurtaş Bey tarafından Manastır kenti, Osmanlı toprağı ilan edilir. 1912 yılında ise Osmanlı himayesinden Makedonya ayrılır ve bu şehirde Osmanlı kültürel gelenekleri ile yaşamaya devam eder.
1- Manastır’da Gezilecek Yerler
İsak Dzamija (İshak Çelebi Cami): Namaz saatleri haricinde içine girişlerin yapılmadığı bu caminin yaklaşık 1509 yılında yapımı bitmiş.
Saat Kulesi: Osmanlı kültürünü yansıtan bu Saat Kulesi, Balkan Savaşı sonucu Osmanlı’nın Balkanlardan çıkarılmasıyla bu kule üzerine bir haç simgesi koyulur ve bunun yanı sıra saat üzerindeki rakamlarda Roma rakamları ile değiştiriliyor.
Sirok (Shirok) Sokak: Osmanlı geleneklerinin hale devam ettirildiği bu sokak araç trafiğine kapalı. Genellikle 18 ve 19 yüzyıllarda inşa edilen binalar ile dolu olan bu sokakta en büyük kiliselerden biri olan Sv Dimitrija ve Osmanlı Camii yer alıyor.
Manastır Askeri İdadisi: Atatürk’ün de eğitim aldığı bu lise askeri bir okul. Burada gezilecek pek çok kütüphaneler, balmumu figürleri yer alıyor. Ayrıca fotoğraflar, savaş çizimleri ve büstlerde gezilip görülebilir.
· Ohrid
Avrupa’nın en derin gölü olan Ohri Gölü kenarındaki Ohrid şehrinin, iklimi ve havası oldukça ılıman. Arnavutluk sınırına da oldukça yakın olan bu şehir UNESCO Dünya Mirası listesinden de yer alıyor. Ortodoksların kutsal yeri olarak kabul edilen Ohrid, sahip olduğu pek çok kilise ile ön plana çıkıyor.
1- Ohrid’de Gezilecek Yerler
Plostad Krusevska Republika: Ohrid şehrindeki bu meydanda, görülmeye değer olan 900 yaşında çınar ağacı bulunuyor.
Kej Marsal Tito: Kıyı boyunca uzanan bu yürüyüş yolu şehrin en keyifli yerlerinden birisi. Tekneleri ve balıkçıları izleyebileceğiniz bu huzurlu yerde dinlenip vakit geçirebilirsiniz.