Marmara Bölgesi’nin en önemli kaplıcalarından olan Oylat kaplıcaları, Bursa’nın İnegöl ilçesinde yer alıyor. Şifalı suları ve eşsiz atmosferi ile dikkat çeken bu kaplıcalar, İnegöl ilçe merkezine 27 kilometre uzaklıkta yer alırken, Bursa merkeze 72 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Uludağ’ın güneydoğu bölümünde ve denizden 750 metre yükseklikteki konumu ile dikkat çeken kaplıcalar meşe, gürgen, kayın, çam ve kestane ağaçlarının içerisinde konumlanıyor.
Oylat Kaplıcaları, geçmişten günümüze kadar şifa kaynağı olarak tercih ediliyor. Türkiye’nin ve Dünya’nın dört bir yanından gelen insanlar tarafından yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bahsi geçen kaplıcalar, Bizans zamanında da yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Kaplıcaların sıcaklığı 40, 5 dereceden oluşuyor. Bunun yanı sıra, suyu oldukça berrak ve renksiz bir yapıdan meydana geliyor.
İnsanlara sağladığı faydaların yanı sıra, dört mevsimde de hizmet veren otelleriyle de tanınıyor. Oylat kaplıcalarının bulunduğu bölge, envai çeşit bitki örtüsü ile muazzam görünüm sunuyor. Bir başka deyişle, birbirinden farklı ve eşsiz atmosfer sunan ağaçlar bu bölge de yer alıyor. Oylat Kaplıcaları içeriğinde kalsiyum, sülfat, magnezyum, bikarbonat ve sodyum barındırıyor. Oldukça şifalı olan suları her yıl milyonlarca insanın şifa bulmasına neden oluyor. Bu noktada, oylat kaplıcaları faydalı mı sorusuna cevap aranıyor… İşte oylat kaplıcalarının faydaları!

Oylat Kaplıcaları Faydalı mı?
Oylat kaplıcaları faydalı mı sorusu sıklıkla araştırılan sorular arasında yer alıyor. Oylat kaplıcaları, çeşitli hastalıklara ve rahatsızlıklara iyi gelen termal suyuyla biliniyor. Bunun yanı sıra, ormanlarla çevrili olan konumu, ziyaretçilerine eşsiz bir atmosfer ve tertemiz bir hava sunuyor. İçeriğinde barındırdığı kalsiyum sülfatlı ve radyoaktif özellikli sıcak suyuyla beraber ziyaretçilerine şifa oluyor. 1945 yılından bu yana şifa dağıtan oylat kaplıcalarının bilinen faydaları aşağıdaki gibidir:
- · Şifalı su, sinire ve strese iyi geliyor.
- · İş, eğitim vb. durumlardan kaynaklanan beyin yorgunluğunu gideriyor.
- · Vücuttaki kireçlenmeyi ve romatizmal ağrıları gideriyor.
- · Böbrek hastalıklarının iyileşme sürecini hızlandırıyor.
- · Çocuklarda meydana gelen felci gideriyor.
- · Yüksek ve düşük tansiyon rahatsızlığı olan insanların tansiyonunu dengeliyor.
- · Vücuttaki kırıkların katılaşarak deforme olduğu hastalıkları gideriyor.
- · Kadın hastalıklarına olumlu etkilerde bulunuyor.
- · Sinir uyuşukluğuna iyi geliyor.
- · Taş ve kum düşürme sürecini hızlandırıyor ve ağrıyı hafifletiyor.
- · Belden aşağısının felç olması durumunda sıklıkla tercih ediliyor.
- · Cilt hastalıkları (vitiligo, egzama vb.) iyi geliyor.
- · Reflüye olumlu etkilerde bulunuyor.
- · Spastizite kazanmış ve katılaşmış felç hastalıklarına fayda sağlıyor.
- · Nevralji’ye (karıncalanmadan meydana gelen sinir iltihapları) olumlu etkiler bırakıyor.
- · Nevritler (sinir ağrıları), Muhtelif nevralji (sinir ağrıları) ve siyatik (bacak ana sinir iltihabı) fayda sağlıyor.
Oylat Kaplıcaları ve Çevresinde Gezilecek Yerler
Oylat kaplıcaları hem şifalı sularıyla hem de yemyeşil doğasıyla dikkat çeken bir huzur köşesi oluyor. Psikolojik açıdan da iyi gelen doğasıyla dikkat çeken kaplıcaların etrafında çam, gürgen, vadi, ıhlamur, kestane, çınar ağaçları, kestane, böğürtlen ve kuşburnu gibi eşsiz bitkiler yer alıyor. Bahsi geçen bitkiler ormanla bütünleşerek insanlara sıra dışı bir güzellik ve huzur sunuyor.
Oylat kaplıcaları ve çevresinde gezilecek yerler arasında ilk sırada Oylat Şelalesi bulunuyor. Oylat merkezden 400 metre kadar uzaklıkta yer alan şelaleye, iki tane tahta köprüyü geçerek ulaşabilirsiniz. Bu süreçte sizi zorlu ancak bir o kadar da keyif veren bir yürüyüş bekliyor. Olağanüstü tarzdaki orman kokusu ve yeşilliklerin arasından geçerek şelaleye varabilirsiniz. 10-15 metre kadar yüksekten akan şelalenin verdiği huzur ve serinlikle beraber ortamın tadını çıkarabilirsiniz.
Oylat Mağarası, oylat kaplıcaları ve çevresinde gezilecek yerler arasından bir diğeri oluyor. Hilmiye köyüne bir kilometre uzaklıkta yer alan Oylat Kanyonu’nun bittiği kısımda bulunuyor. Kanyon bu bölge içerisinde 400 ve 500 metre kadar derinlikte yer alıyor. Yatay fosil bir mağara olan Oylat Mağarasının üst kısmında 3 tane mağara girişi bulunuyor. Bu mağaraya hem kanyon içerisinden hem de kaplıca tarafından ulaşılabiliyor. Hiçbir yerde göremeyeceğiniz güzelliği sunan mağarayı görmeden oradan ayrılmamalısınız.

Oylat, özellikle ilkbahar aylarında menekşeler ve kır çiçekleri ile döşenirken, sonbahar aylarında kırmızının, sarının, turuncunun, yeşilin binbir türlü tonuyla kaplanabiliyor. Tablo gibi bir görünüm oluşturan Oylat da muhteşem kareler çıkabiliyor. Kış mevsiminde bembeyaz karla örtülü olan ağaçlar, size muhteşem ve berrak bir görünüm sunuyor. Doğanın muazzam görünümüne şahit olmak için dört mevsimde de gitmek önem arz ediyor.
Oylata gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken bir yerde Sivrikaya Tepesi oluyor. Başı dumanlı görünüme sahip olan tepe, kaplıcaların arasında bulunuyor. Sürekli taze hava sunarak, bu vadiye oksijen veriyor. Şarıl şarıl akan muhteşem suyun sesi, envai çeşit kuşların verdiği konser ve yeşilin her tonunu sunan yapraklar; sizi eşsiz deneyim sunuyor.
Oylata gittiğinizde mutlaka Köylü pazarını da ziyaret etmelisiniz. Doğal köy ürünlerinin, hamamda kullanabileceğiniz ürünlerin ve hediyelik eşyaların satıldığı pazarda ihtiyacınıza yönelik birçok ürün bulabilirsiniz. Üstelik oylata ait yöresel eşyalara göz gezdirebilir hem sevdiklerinize hem de kendinize hatıra kalacak bir ürün satın alabilirsiniz. Ayrıca ihtiyaçlarınız söz konusu olduğunda Oylat’ta başka alışveriş yapılacak bir yer olmadığı için Köylü Pazarı tek tercihiniz olabiliyor.

Oylat’a Ne Zaman Gidilmeli?
Oylat Kaplıcaları, ziyaretine gelen insanlara dört mevsimde de muhteşem bir deneyim sunuyor. Özellikle bahar ve yaz aylarında tercih ediliyor olsa da sonbahar ve kış aylarında da yoğun bir rağbet görüyor. Yaz aylarında şehir merkezine göre daha serin bir konumda yer alıyor. Ancak sıcak havalarda sıcak kaplıca sularını tercih etmeniz de gerekiyor. Çok sıcağı sevmiyorsanız, sonbahar ve kış aylarında tercih etmeniz öneriliyor.
Yağmurlu ve karlı havalarda oylat kaplıcalarında bulunmak daha zevkli oluyor. Soğuk ancak huzurlu olan havada sıcacık şifalı suya girerek pamuk gibi olabiliyorsanız. Ardından gelen huzurlu bir uyku, mükemmel bir şekilde dinlenmenize olanak sağlıyor.
Maddi açıdan karar verecek olursak, bayram tatili ve sömestr gibi tatillerde fiyatlar biraz daha farklı oluyor. Bunun yanı sıra, otel fiyatları paket şeklinde satışa sunuluyor. Bütçeniz kısıtlı ise tatil dışı zamanlarda kaplıcalara gitmeniz daha mantıklı oluyor. Bu sayede hem ekonomik fiyatlara hem de konforlu bir tatil geçirebiliyorsunuz.
Oylat’ta Denenmesi Gereken Lezzetler
Oylat mutfağı hem doyurucu hem göze hitap eden hem de lezzetli seçenekler sunuyor. Osmanlı saray kültürünü ve diğer kültürleri yansıtan bu mutfakta, her damak zevkine uygun bir lezzet yer alıyor. Oylat’ta ilk denemeniz gereken lezzet Kağıt Kebabı oluyor. Enfes kokusuyla iştah açan kebabı denemeden Oylat’tan ayrılmamalısınız.
Lezzetiyle gönüllerde taht kuran İnegöl köftesi hem seyyar satıcılarda hem de restoranlarda karşılaşacağınız bir lezzet oluyor. Haşhaşlı ekmek, farklı lezzet arayanlara hitap ediyor. Oylata has bir lezzette İncir Dolması oluyor. Baharatlı ve acımtırak kuzu etiyle hazırlanan Hünkar Beğendiyi de mutlaka denemelisiniz.
Hem kokusuyla hem de görüntüsüyle iştah açan Pideli Kebabı da mutlaka tatmalısınız. Mezelerle beraber donatılan masayı, hep arayacağınıza eminiz. Oylat’ta denemeniz gereken diğer lezzetler arasında Fırında Süt Helvası, Cevizli Lokum, Ciğer Sarması ve Hoşmerim Tatlısı yer alıyor.