Doğal güzellikleriyle ve tarihi alanlarıyla dillerden düşmeyen Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Patara Antik Kenti, Kum Plajı ve Kum tepeleri ile her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Hem doğal hem de tarihi yapıların iç içe olduğu bu bölge ihtişamlı görünümüyle etkilemeyi başarıyor. Tepe bölümü incecik kumuyla adeta çölü andırıyorken, Patara plajı upuzun şeridiyle mükemmel bir manzara sunuyor. Patara kum tepelerinden bakıldığında ise hem plaj hem de antik kent görülebiliyor.

Patara Kum Tepeleri, rüzgarın yönüne ve hızına bağlı olarak şekil alıyor. Kum tepesine gelen gezginler, kuşbakışı olarak Patara Plajına ve Patara Antik Kentine baktıktan sonra deniz, kum ve güneş üçlüsünün keyfini çıkarmaya iniyor. Ardından Patara Antik Kenti’ne geçerek tarihi yapıya şahit oluyor. Bahar ve yaz aylarında sayısız turist ağırlayan bu bölge, pek çok filmin çöl sahnesi için de tercih ediliyor. Böylesine etkileyici güzellikte olan doğal ve tarihi alanı, herkesin seyahat rotasına eklemesi gerekiyor.
Patara Antik Kenti
Likya Medeniyeti’nin en değerli şehirlerinden olan Patara Antik Kenti, köklü geçmişiyle dikkat çekiyor. Yakın zamanda bölgede Demir Çağı öncesinde ait buluntuların ortaya çıkmasıyla kentin tarihinin çok daha eski zamanlara dayandığı anlaşılıyor. Xanthos Vadisi ve Eşen Çayı’nın denize açılan tek kenti olmasından ötürü hem askeri hem de ticari bir önem içeriyor. Patara Antik Kenti, Milattan Önce 13.yüzyıla ait olan Hitit metinlerinde patar ismiyle anılıyor. 1988 senesinden bu yana kazı çalışmaları devam eden bu kentte, geçmiş dönemlere ait olan buluntular çıkarılmaya devam ediyor.

Patara Antik Kenti’nin olduğu yerde Arkaik Dönemi, Helenistik Dönemi, Batı Roma Dönemi ve Doğu Roma Dönemine ait olan birçok kalıntı çıkarılıyor. Bu alana gidildiğinde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında Markia Tapınak Mezarı, Akdam Tapınak Mezarı, Sekizgen Çeşme, Günlük tapınak Mezarı, Hac Kilisesi Mezarlığı, Hac Kilisesi, Tepecik Seramik İşliği, Günlük Seramik İşliği, M53 Mezar Anıtı, Gözetleme Kulesi, Tepecik Yapı Kompleksi, Kent Yapısı, Tepecik Nekropolis, Liman Kilisesi, Tepecik yapı Kompleksi, Antik hurmalık, Liman Hamamı Tiyatro, Agora, Meclis Binası, Ortaçağ Hamamı, Tepecik nekropolü, Liman Caddesi, Bazilika, Nero Hamamı, Antik Hurmalık, Kent Kilisesi, Küçük Hamam, Kaya Sarnıcı, Deniz Feneri, Depo, Tapınak, Kent Kilisesi Mezarlığı Stoa, Doğucasarı Bazilikası ve Stadyum yer alıyor.
Patara Plajı
Antalya Kaş’a giden gezginlerin mutlaka gitmesi gereken yerlerden olan Patara Plajı, deniz, kum ve güneş üçlüsünü doruklara kadar yaşatan bir yer. Dev deniz kaplumbağaları olarak adlandırılan Caretta Caretta cinsi kaplumbağaların ülkemizde 22 üreme ve yuvalama alanından biri olarak dikkat çekiyor. 12 metre uzunluğa sahip olan bu plaj, aynı zamanda Türkiye’nin en uzun plajları arasında bulunuyor. Mayıs ayından sonra karaya çıkan dişi kaplumbağalar, Ağustos ayının ortalarına kadar yumurtalarını Patara plajına bırakıyorlar.

Eylül ayı geldiğinde yumurtalardan ayrılan yavrular, geceleri ay ışığını takip ederek denize doğru ilerliyor. Ancak kıyıdaki başka bir ışık kaynağı bu yavruları yanlış yönlendireceğinden kıyıya yakın ışık kullanılması yasaklanmış. Akşam 20:00’dan 08:00’e kadar Patara Plajına girişin kapatılması gibi çeşitli önlemler alınarak nesli tükenmekte olan bu kaplumbağaların denize minimum kayıp ile ulaşması hedefleniyor.
Patara Plajı’nın hemen hemen her noktasında yumurta koruma kapanları görülebiliyor. İşte bunlar yumurta olduğu tespit edilen yuvalar olup, insanların gün içerisinde üstüne basmasını önlemek amacıyla kapanlarla korunuyor. Bu sayede yavruların Eylül ayına kadar büyümesi ve kabuklarından çıkarak suya ulaşması mümkün oluyor.
Patara Plajında hizmet veren Kaş Belediyesi’ne ait olan günübirlik tesisler yer alıyor. Yalnızca bu kısımda ücretli olmak üzere şemsiye ve şezlong yer alıyor. Patara Plajı’nın geneli doğal sit alanı olduğundan dolayı el değmemiş bakir havasını korumaya devam ediyor. Açık deniz olduğu için genelde dalgalı bir denize sahip. Ayrıca rüzgarı hiç eksik olmadığı için rüzgar sörfçülerinin de tercih ettiği bir nokta oluyor. Patara plajı gün batımında büyük bir şölen oluşturan alan. Romantik zamanlar geçirmek, fotoğraf çekilmek ve upuzun sahil şeridinde yürümek için iyi bir an olan gün batımı, Patara plajında bir başka oluyor. Söz konusu plaja en yakın yerleşim noktası olan Gelemiş Köyü, plaja yakın konaklamak isteyen gezginlere çeşitli imkanlar sunuyor.

Patara Plajı’na gitmek isteyenlerin, 20 dakika arayla Kaş otogarından kalkan minibüslere binmesi gerekiyor. Yol ayrımında inerek 6 km süren bir yol için başka bir servise binilmesi mühim oluyor. Bahsi geçen plaja ulaşmak üzere çeşitli konaklama tesislerinin ve kafelerinin olduğu Gelemiş Köyü’nden sonra Patara Antik Kentinden geçiliyor.
Patara Kum Tepeleri
Patara Kum Tepesi, Patara Plajı’nın içerisinde bulunuyor. Tamamen doğal yollarla meydana gelen kum tepesi, Ülkemizin ender güzellikleri arasında yer alıyor. Bir bölümünde uçsuz bucaksız çölleri andıran kumlar yer alırken, bir bölümünde ise sonsuz mavilik yer alıyor. Altın sarısı kum, masmavi deniz ile etkileyici bir ahenk oluşturuyor. Dört mevsimde de eşsiz güzellik sunan kum tepeleri, sonbaharda üşüten rüzgarı, kış ürkütücü doğası ve yazın kavurucu sıcağı ile dikkat çekiyor.
Patara kumsalın rengi de havaya ve günün diğer saatlerine göre değişik renklere bürünüyor. Öğlen saatlerinde altın sarısı gibi parlayan kum tepeleri, gün batımında kızıl rengini alıyor. Patara plajı manzaralı olan Patara Kum tepeleri, yerli ve yabancı turistlerin sıklıkla tercih ettiği yerler arasında bulunuyor.
Patara Kum Tepeleri mimari doğanın kendisini oluşturuyor. Uzun seneler boyunca doğal yollarla meydana gelen tepeler, coğrafi konum ve rüzgardan dolayı oluşuyor. Bölgede hem yaz hem de kış aylarında yoğun bir rüzgar olması kum tanelerinin havada uçuşmasına sebebiyet veriyor. Bu bölgeye giden insanların ayakkabıları, cepleri kulakları ve kıyafetleri ince kum taneleriyle doluyor. Bu durum da bölgede kumun sürekli hareket halinde olduğunu en iyi şekilde kanıtlıyor.
Şiddetli rüzgarın havalandırdığı ince kumlar, sahilden uzağa doğru yol alıyor ve dalgaların yükselmesiyle beraber kum öbekleri oluşuyor. Zamanla uçuşan kumlar tepelere doğru yapışırken, gelgitli sular kumu denizden uzağa götürerek yığıyor. Rüzgarın, denizin ve coğrafi bölgenin çalışması sonucunda doğa, Patara Kum Tepelerini oluşturuyor.
Patara Kum Tepeleri’ne Nasıl Gidilir?
Patara Kum tepeleri, Antalya Kaş’a 40 kilometre uzaklıkta Gelemiş Mahallesinde bulunuyor. Patara Kum Tepesine gitmek için Patara plajından kum tepesine gider tabelasını görmek gerekiyor. Sağa doğru devam eden bu yol takip edildiğinde biraz tırmanışa geçiliyor ve bir tabela ile daha karşılaşılıyor. Ağaçlar içerisinden 3 kilometre daha devam ediliyor ve sağlı sollu olan iki sitenin oradan geçiliyor. Ormanlık alana geçildiğinde ise yol bitiyor. O bölüme arabayı park ettikten sonra kumsalın kurallarını içeren bir tabela ile karşılaşılıyor.
Patara Kum Tepeleri Kuralları
Patara Kum tepelerinin olduğu bölümde nesli tükenmekte olan deniz kaplumbağaları bulunuyor. O nedenle adım atılan yere dikkat etmek gerekiyor. Kaplumbağaların yuvalanma alanında oturmak, yatmak, güneşlenmek vb. etkinlikler yapmak yasak. Bunun dışında kumsala akşam 20:00’den sabah 08:00’a kadar giriş yapmak mümkün değil.