Zengin bir kültürel çekicilik koleksiyonuna sahip olan, Portekiz’in en güzel şehirlerinden biri olan “Porto”, benzersiz bir kültür turu deneyimi sunuyor. Porto’da keşfedilecek yerler çoğunlukla tarihi ve dini yapılar olmasına rağmen, bu şehirde turistik olarak görülmeye değer birçok yer bulunabilir. Porto, rahatça yürüyerek keşfedebileceğiniz kullanışlı ve modern bir şehirdir. Porto’nun etkileyici mimari yapıları, kiliseleri, köprüleri, taş döşeli renkli sokakları, müzeleri ve daha birçok özellikle keşfedilmeyi bekleyen detayları bulunmaktadır. Porto’yu 2 gün içinde rahatlıkla gezebilirsiniz, ancak daha uzun süre kalıyorsanız da yapacak daha fazla aktivite bulabilirsiniz.
Porto Katedrali
Porto Katedrali, şehrin sembolik yapılarından biri olarak öne çıkar ve şehir turunuz için mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Kaleden esinlenmiş görüntüsüyle dikkat çeken bu katedralin tarihi 12. yüzyıla kadar uzanır. Zamanla pek çok kez yeniden yapılandırılmış olmasına rağmen, bugünlerde katedralin halen büyük bir kısmı 12. yy.’dan kalmadır. Bu yönüyle katedral, tarih ve mimari meraklılarını bir araya getirir. Romanesk, gotik ve barok mimari tarzlarını bünyesinde barındıran katedralin iç mekanı da dış cephesi kadar ilgi çekicidir. Katedraldeki iç dekorasyon, zengin ve etkileyici bir tarzda tasarlanmıştır. Yüzyıllar boyunca biriktirilen heykeller koleksiyonu, canlı vitray pencereler ve piskoposun çalışma alanı olarak kullanılan gümüş bir sunak parçası gibi detaylar, kesinlikle görülmeye değerdir.
Miradouro da Vitoria (Seyir Terası)
Miradouro da Vitoria, terk edilmiş tarihi binalarla çevrili bir izleme noktasıdır ve Porto’nun en güzel manzaralarını gözlemleyebileceğiniz bir yerdir. Özellikle gün batımı manzarası ile ünlüdür ve etrafındaki tarihi yapılar da keşfedilmeye değerdir. Miradouro da Vitória, Douro Nehri’nin kenarındaki Praça da Ribeira mahallesinin üstünde yükselir. Orta Çağ’dan kalma güzel binaları, eğimli taş döşemeli sokakları ve nehir manzaralarını içeren bu bölge, şehrin en eski bölgelerinden biridir. Dolayısıyla şehri yeterince gözlemledikten sonra, çevredeki tarihi ara sokaklarda dolaşmayı da unutmayın.

Palácio da Bolsa
Palácio da Bolsa, 1842-1910 yılları arasında inşa edilmiş ve Porto’nun en önemli tarihi yapılarından biridir. Bu bina, Saint Francis Kilisesi’nin kalıntılarının üzerine kurulmuştur ve hem dış cephesi hem de iç mekanıyla Porto’da görülmesi gereken bir yerdir. İç mekandaki özellikle dikkat çeken bölümler, Pátio das Nações (Milletler Salonu), görkemli merdivenler ve Salão Árabe’dir (Arap odası). 300 metrekarelik bu oda, Elhamra Sarayı’ndan esinlenerek Mağribi tarzında dekore edilmiştir ve resmi görüşmelerin gerçekleştirildiği bir alan olarak kullanılmıştır. Şehir merkezine kolayca ulaşılabilen bu saray, ender örneklerden biri olan neoklasik tarzda inşa edilmiştir. Sarayı gezmek için 45 dakikalık rehberli turlar düzenlenmekte olup bireysel gezmeye izin verilmemektedir.

Saint Francis Kilisesi
Aziz Francis Kilisesi, 18. yüzyıldan kalma Barok iç mekanıyla büyüleyici bir etki bırakıyor. Dış cepheye kıyasla çok daha süslü ve gösterişli olan iç mekan, kesinlikle görülmeye değer. Yüksek sunak ve sütunlar, yaldızlı oymalarla zenginleştirilmiş. Ayrıca kilisenin altında bulunan yeraltı mezarları da ziyaretçilerin görebileceği önemli detaylardan birini oluşturuyor. Francis Kilisesi, muhtemelen Avrupa’daki en zarif yaldız ahşap işçiliğine sahip kiliselerden biri olarak bilinir. Dış duvar ve sütunlarda bulunan panellerde kuşlar, melekler ve yapraklar gibi detaylar işlenmiştir. Aynı zamanda kilise içerisinde, İsa’nın soy ağacını temsil eden ve 1718’e kadar uzanan tarihi bir aile ağacı heykeli olan Jesse Ağacı da görülebilir.
Ribeira Meydanı
Şehrin en canlı, güzel ve renkli mekanlarından biri kuşkusuz Ribeira Meydanı’dır. Bu meydan, şehirdeki turistik cazibe merkezlerine yürüme mesafesinde olmasıyla da dikkat çeker. Meydanın etrafı tarihi ve güzel binalarla çevrilidir. Ayrıca birçok mekanın dışarıda masa ve sandalyeleri bulunur. Bu mekanların çoğu cafe ve restoran olarak hizmet verir. Bu nedenle yemek yemek için değilse bile bir içecek içmek için uğramak harika bir seçenektir. Aynı zamanda meydandan kısa bir yürüyüşle Porto’nun en ünlü bölgelerinden biri olan Cais da Ribeira’ya (Ribeira İskelesi) ulaşabilir ve şehrin manzarasını izleyebilirsiniz.
Cais da Ribeira
Porto’nun nehir kenarında yer alan Ribeira İskelesi’ne, Ribeira Meydanı’ndan ufak bir yürüyüş sonrası kolayca ulaşmak mümkün. Bu nehir kenarındaki mekanlar, Porto’nun en güzel günbatımı manzaralarını sunar. Aynı zamanda ikonik Luís I Köprüsü’nün eşsiz bir görüntüsünü buradan gözlemleyebilirsiniz. Ribeira İskelesi, rengarenk pastel evlerle süslü bir şekilde nehre bakan bir görünüme sahiptir ve Porto’nun en çok fotoğraf çekilen yerlerinden biridir. Fakat Cais da Ribeira’daki mekanların diğer yerlerdeki mekanlara nazaran daha pahalı olabileceğini unutmayın.

Luis I Köprüsü
Ribeira İskelesi’ndeki yürüyüş sonrası Luis I Köprüsü’ne de uğrayabilirsiniz. Esasında köprüyü en net izleyebileceğiniz yerlerden biri Ribeira İskelesi’dir. Ancak köprüden de Douro Nehri’nin ve Porto’nun güzel bir manzarasını gözlemleyebilirsiniz. Bu simgesel kemerli demir köprü, Porto’yu Vila Nova de Gaia ile birleştiren Douro Nehri üzerinde bulunmaktadır. Ayrıca Dom Luis I Köprüsü olarak da adlandırılan bu köprünün namı, köprünün dizaynını Eyfel Kulesi’nin tasarımını yapmış olan Gustave Eiffel’in öğrencisi tarafından yapılmış olmasından gelmektedir. 1886 senesinde inşasını bitmesi üzerine dünyanın en uzun demir köprüsü olma özelliğini kazanan Luis I Köprüsü’nün alt katı arabalar için üst katı ise metro hattı için kullanılmaktadır. Yaya şekilde bu katlardan karşıya yürüyebilir ya da köprü üzerinden Douro Nehri’nin manzarasının keyfini çıkartabilirsiniz.
Teras Teleferiği’nden Porto’yu Seyredin
Şehirde yapılması gereken en güzel aktivitelerden biri de, buranın muazzam manzarasını görmeyi daha da keyifli hale getirecek olan bir teras bardan gün batımını izlemektir. Bu tamamen camdan inşa edilmiş olan barın sağında Ribeira bölgesi, Dom Luis I köprüsü ve gün batımını ve şehri panoramik olarak izleyebileceğiniz seyir yeri bulunmaktadır. Bu eşsiz manzarayı hiçbir ücret ödemeden izlemeniz mümkün. Fakat bar ve restoran olarak hizmet veren Esplanada do Teleférico’da, leziz şaraplar ile beraber gün batımını izlemek, Porto’da yapılması gereken en romantik aktiviteler arasında kendine yer bulmaktadır.

Serra do Pilar Manastırı
Douro Nehri’nin hemen öte yakasında bulunan ve Porto ziyaretinizde mutlaka göz atmanız gereken mekanlardan biri olan Serra do Pilar Manastırı, adını konum aldığı Serra do Pilar Dağı’ndan almaktadır. Porto’nun tarihi merkezi ve Dom Luis I Köprüsü’nün muhteşem panoramik manzarasını sunmasıyla ünlü olan bu manastır, büyüleyici mimarisi ve iç mekan süslemeleriyle de ilgi çekmektedir. 16. yüzyıla tarihlenen bu manastır, 1996 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiştir. Manastırın tarihi, 19. yüzyılda iç savaş sırasında zarar görmesine rağmen daha sonra restore edilerek bugünkü görkemli halini almıştır.
Vila Nova de Gaia
Porto şarap endüstrisinin merkezi olan Vila Nova de Gaia, Porto’nun en ilgi çekici yerlerinden biridir. Ponte de Dom Luís I köprüsünü geçerek yürüyerek kolayca ulaşabileceğiniz bu kasabanın rıhtımı, uzun bir sıra restoran ve kafelerle çevrilidir. Ayrıca burası, Douro Nehri’nde yapılan tekne turlarının kalkış noktası olarak da hizmet vermektedir. Şarap mahzenleri ve muhteşem manzaralı mekanlarıyla, şehirdeki en popüler gezilecek duraklardan biri olan Vila Nova de Gaia’da, daha birçok önemli görülmeye değer merkezi de keşfedebilirsiniz.