Batı Avrupa’nın yüzölçümü bakımından en geniş ve nüfus bakımından üçüncü en büyük ülkesi olan Fransa, kıtanın batı ucunda yer alarak Eski Dünya ile Yeni Dünya arasında bir köprü konumundadır. Yılda 80 milyondan fazla turist çekerek dünyanın en çok ziyaret edilen ülkesi ünvanını taşımaktadır. Uzun süredir küresel bir sanat, bilim, felsefe ve ilerlemenin merkezi olarak kabul edilen Fransa, seyahat edenlere sunabileceği imkanlarla muazzam bir çeşitliliğe sahiptir. Modern ve canlı şehir merkezleri olan Paris, Lyon ve Marsilya’dan devrimden bu yana neredeyse hiç değişmeyen küçük köylere kadar; canlandırıcı güzelliği ile Kuzey Atlantik kıyılarından davetkar Akdeniz iklimine kadar; zengin kuzey ve batı mutfağından hafif ve renkli güneydoğu yemeklerine kadar birçok farklı deneyim sunmaktadır.
Fransa’nın gezilmesi gereken yerleri, tarihi yapıları ve kültürel özellikleri bakımından oldukça önemlidir. Batı Avrupa’da konumlanan bu ülke, dünyanın birçok farklı noktasında denizaşırı topraklara sahiptir. Güneyde Akdeniz, kuzeyde Manş Denizi ve Kuzey Denizi, doğuda Ren Nehri, batıda ise Atlas Okyanusu ile çevrelenir. Ülke halkı topraklarını altıgen bir şekilde tarif eder. Fransa’nın başkenti Paris’tir ve resmi dil olarak Fransızca konuşulur. Fransa seyahati için C Tipi Schengen vizesi alarak 90 güne kadar seyahat etme fırsatını elde edebilirsiniz.
Fransa Gezilecek Yerler
Eyfel Kulesi
Paris’in diğer şehirleri hiç kusura bakmasın. Paris denildiğinde ilk akla gelen yer olan bu kule, tepesinde eşsiz bir manzara sunarak dikkat çekiyor. Hemen altındaki Champ de Mars’ın yeşil çimenlerinde keyifli piknikler yapmak da mümkün. Şimdiden piknik örtünüzü, baget ekmeği, peyniri ve Fransız şarabını hazırlayarak kendinizi Champ de Mars’ta bulunurken hayal edebilirsiniz. Eğer Eyfel Kulesi’ne çıkıp ardından Champ de Mars’ta piknik yaparsanız, “Parisien” olarak hayata bir adım daha yaklaştığınızı söyleyebiliriz!

Şanzelize Caddesi
Ülkenin en meşhur caddelerinden biri olarak bilinen Şanzelize Caddesi, burayı ziyaret ettiğinizde muhakkak görmelisiniz dediğimiz yerlerden biridir. Paris’te bulunan Şanzelize Caddesi’nde dünyaca ünlü markaların mağazalarını bulabilir ve birçok hediyelik eşya dükkânıyla karşılaşabilirsiniz. Etrafı ağaçlarla çevrili olan bu cadde, özellikle yılbaşı zamanında yapılan ışıklandırmalarla büyüleyici bir görünüme sahiptir. Caddeyi istediğiniz zaman gezebilirsiniz.
Disneyland Paris
Paris’te yer alan Disneyland, 2000 hektara yayılmış devasa bir alana sahip ve misafirlere farklı eğlence fırsatları sunuyor. Park içerisinde Disneyland karakterleriyle tanışabilir, rengârenk bir dünyaya adım atabilir ve çocukluk anılarınızı yeniden yaşayabilirsiniz. Disney çizgi filmlerinde büyüdüğümüz karakterleri karşınızda görmek ve onlarla hatıra fotoğrafı çektirmek mümkündür. Bu park, Paris ile özdeşleşmiş bir yer olarak bilinir ve haftanın her günü 10.00-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Zafer Takı
Paris’te tarihi bir anıt olan Zafer Takı, 49 metre yüksekliğindedir ve şehrin en önemli sembollerinden biridir. 19. yüzyılda inşa edilen bu yapı, Napolyon Bonaparte’ın isteği üzerine yapılmıştır. Uzun bir caddenin başlangıç noktasında bulunan takın ortasında, savaşlarda hayatını kaybeden askerlere adanmış bir anıt mezar bulunmaktadır. 1923 yılından beri hiç sönmeden yanmakta olan bir ateş de mezarın içinde yer almaktadır. Bu özel mezar, özel günlerde çiçeklerle ziyaret edilmektedir.

Louvre Müzesi
Dünya’nın en prestijli müzelerinden biri olan Louvre Müzesi, şehrin en önemli kültür mekanlarından biridir. Müze içerisinde ünlü Mona Lisa tablosunun da dahil olduğu 30 binden fazla eser sergilenmektedir.
Lüksemburg Bahçesi
Lüksemburg Sarayı’nı da içeren 25 hektarlık geniş alanda, çevresi pek çok kestane ağacıyla çevrili olan bu alan, şehrin en önemli yeşil alanlarından biridir. Parkın merkezinde yer alan sekizgen biçimindeki göl, parka benzersiz bir atmosfer kazandırmaktadır. Eğer Paris’e ziyarette bulunursanız, Parc des Buttes Chaumont adlı bu güzel parkı da vaktiniz olursa görmenizi kesinlikle öneririz.
Pompidou Merkezi
1977 senesinde faaliyete geçen Pompidou Merkezi, çarpıcı ve etkileyici tasarımıyla tam bir sanat merkezi görünümündedir ve ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Bu merkezde çeşitli sanat sergileri düzenlenmekte olup, ziyaretiniz sırasında denk geldiğiniz sergiyi gezmeyi kesinlikle tavsiye ederiz.

Orsay Müzesi
İlk inşa edildiğinde bir tren istasyonu olarak kullanılan Orsay Müzesi, günümüzde 19. ve 20. yüzyılın önemli eserlerine ev sahipliği yapan bir müze olarak hizmet vermektedir. Sanatseverler için bu dünyaca ünlü müzeyi ziyaret etmenin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Rodin Müzesi
Şehrin bir diğer önemli ziyaret noktası olan Rodin Müzesi, ülkenin önemli sanatçılarından biri olan Auguste Rodin’in eserlerini sergileyen önemli bir müzedir. Eğer vaktiniz varsa, bu özel müzeyi Paris gezilecek yerler listenize eklemenizi öneririz.
Père Lachaise Mezarlığı
44 hektarlık devasa bir alana yayılmış olan bu mezarlık, dünyanın en fazla ziyaretçi alan mezarlıklarından biri olarak biliniyor. İçerisinde Oscar Wilde, Jim Morrison, Chopin gibi birçok ünlü ismin mezarının bulunduğu 70 binin üzerinde etkileyici ve süslü mezarın bulunduğu bu mezarlığı ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz.
Pierre Bölgesi
Şehrin en keyifli mekanlarından biri olan Pierre Bölgesi, birbirinden güzel kafe ve restoranları ile ünlüdür. Bordeaux gezilecek yerler listesine ekleyerek arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirebileceğiniz bir alan. Aynı zamanda bu bölgede bulunan Pierre Köprüsü de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
Versay Adası
Nantes sokaklarında huzurun egemen olduğu bir atmosfer bulunsa da, doğal ve rahatlatıcı havasıyla öne çıkan Versay Adası, şehrin merkezinde suni bir ada olarak doğal yaşam hissi veriyor. 1.7 hektarlık bir alan üzerine kurulan ada, 1983 yılında Zen bahçesine dönüştürülmüş, taş yollarla kaplanmış ve şelalelerle süslenmiş olsa da Japon mimarisinin örneklerini göreceğiniz yapılara da sahiptir. Şehrin en popüler turistik noktalarından biri olan Versay Adası’nı ücretsiz olarak ziyaret edebilir ve muhteşem fotoğraflar çektirebilirsiniz.
Nantes Botanik Bahçesi
1829 yılında ziyaretçilere kapılarını açan Nantes Botanik Bahçesi, 15. Louis’in Fransız gemilerinin kaptanlarına farklı bölgelerden getirdikleri bitki tohumları getirmelerini emrettiği bir inisiyatif sonucunda oluşturulmuş harika bir bahçedir. Bahçe içerisinde 500’den fazla bitki ve çiçek türü bulunmaktadır. Şehrin akciğerleri olarak nitelendirebileceğimiz botanik bahçe, Dükler Kalesi’nin yakınında 17 dönümlük bir arazi üzerine kurulmuştur. Girişlerin ücretsiz olduğu bu park, keyifli bir yürüyüş için mükemmel bir seçenektir.

Notre Dame du Haut
Modernist mimariye ilgi duyan ve özellikle Le Corbusier’in yapılarını seven herkes, 1955 yılında inşa edilen etkileyici şapeli görmek için fırsatı değerlendirir. Belfort’tan 25 kilometre uzaklıktaki Ronchamp’da bulunan bu şapel, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almaktadır. Ancak mimarinin büyüsüne öyle kaptırmayın kendinizi; çünkü keşfedilecek daha birçok yer sizi bekliyor.
Musee Fabre
Musee Fabre’deki büyük duvarlarda sergilenen sanat eserlerini seyrederken, adeta bir hayalin içindeymiş gibi hissedeceğinizden eminiz. Rönesans zamanından bugüne Fransız ve Avrupa çizim sanatının eşsiz koleksiyonlarını içerisinde barındıran bu muhteşem sanat galerisi, 1825 senesinde Fransız ressam Francois Xavier Fabre tarafından inşa edilmiş. Sergi salonunda 17. yüzyılın ana resim sanatı akımını yansıtan eserlerin yanı sıra romantizm, gerçekçilik, izlenimcilik, akademizm gibi pek çok sanat akımına da rastlayabilirsiniz. Musee Fabre’de sergilenen en ünlü tablolardan bazıları ise Rubens’in üç boyaması, Nicolas Poussin’in Venüs ve Adonis’i ile Jacques-Louis David’in önemli eserleridir.