Orta Asya’nın ve Özbekistan’ın değerli kentlerinden olan Semerkant, dini bakımından çok önemli yere sahip. Tarihi geçmişi son derece derin olan bu kent, eşsiz havası ve tarihi dokusuyla dikkat çekiyor. Timur İmparatorluğu, Cengiz Han İmparatorluğu ve Abbasiler gibi büyük devletlerin hüküm sürdüğü Semerkant, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Tarihi, kültürel ve doğal zenginliği ile göz kamaştıran Semerkant her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. İpek Yolu’nun geçiş noktasında yer alması hem tarihi hem de kültürel bakımdan önemini kanıtlıyor. Söz konusu kentte mutlaka görülmesi gereken birçok mimari ve yapı bulunuyor. Semerkant’a giden herkesin mutlaka görmesi ve şahit olması gereken noktalar aşağıda yer alıyor.

Uluğ Bey Medresesi
Semerkand gezilecek yerler listesinde ilk sırada bulunan Uluğ Bey Medresesi, şehrin en eski mimarilerinden biri olma özelliği taşıyor. Bu medrese, Timur İmparatorluğu’nun 4. sultanı ve Türk matematikçisi olan Uluğ Bey tarafından yaptırılmış. 1417 ila 1420 yılları arasında tamamlanan yapı, o zamanlarda Orta Asya’nın en değerli eğitim kurumu olarak kullanılırmış. Uluğ Bey Medresesi eşsiz mimarisi ile de dikkat çeken bir bina. Hayranlık uyandıran bu bina Registan Meydanı’nda yer alıyor. Her gün ziyarete açık ve girişi ücretsiz olan Uluğ Bey Medresesi’ni mutlaka görmelisiniz.
Afrasiyab Müzesi
Semerkand’ın kuzeyinde bulunan Afrasiyab Antik Kenti’nden çıkarılan eserlerin sergilendiği Afrasiyab müzesi, mutlaka görülmesi gereken noktalar arasında bulunuyor. Bahsi geçen antik kent, 13. yüzyılın başlarında Moğollar tarafından yıkılmış. Yıkıntıdan kurtarılan eserlerden ise müze inşa edilmiş. Bünyesinde barındırdığı eserler ile 7-8. yüzyıla dayanan Afrasiyab, turistleri adeta geçmişten yolculuğa çıkıyor.
Afrasiyab Müzesi’nin bulunduğu kısımda yürüyüş yapma alanı da bulunuyor. Bu çevrede yürüyüş yapmak, eşsiz mimarisi karşısında fotoğraf çekilmek ve tarihe tanıklık etmek mümkün oluyor. Haftanın her günü hizmet sunan Afrasiyab müzesini mutlaka ziyaret etmenizi öneriyoruz.
Şir Dor Medresesi
Şir dor Medresesi, Registan meydanında bulunan 3 medreseden bir diğeri. Mimarisi Uluğ Bey Medresesini andıran Şir dor Medresesi, orijinalinden tam 20 yıl sonra inşa edilmiş. Bu binada aslanlar tarafından avlanan güneş adam ve ceylan figürleri yer alıyor. O nedenle medresenin diğer ismi, Aslanlı Medrese olarak geçiyor. Şirdor Medresesi, Semerkand’a giden herkesin görmesi gereken rotalar arasında sayılıyor. Her gün ziyarete açık ve girişi ücretsiz olan Şirdor Medresesi’ni siz de rotanıza eklemelisiniz.
Siab Çarşısı
Semerkand’ın en büyük pazarlarından olan Siab Bazaar, yerli ve yabancı turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği rotalar arasında bulunuyor. Bu pazarda ekmek, kuruyemiş, sebze, meyve, baharat, el yapımı ürünler gibi pek çok ürün satılıyor. Sıcakkanlı ve güler yüzlü satıcıların bulunduğu Siab Çarşısı’nda gezginler hem kendilerine hem de sevdiklerine özel şeyler bulabiliyor.

Tilla-Kari Medresesi
Registan Meydanı’nın orta bölümünde bulunan Tilla-Kari Medresesi, meydanda üçüncü ve son medrese olma özelliği taşıyor. Binanın içerisinde yer alan altın işlemelerden dolayı ismi, Tilla Kari olmuş. Tilla- Kari Medresesi yapıldığı senelerde cami olarak kullanılsa da 17. yüzyıl zamanında ilin en büyük camisi olmuş. 19. yüzyıla kadar ise cami olarak kullanılmaya devam etmiş. Köklü geçmişe sahip olan Tilla Kari girişi ücretsiz ve 09:00 ile 18:00 arasında ziyarete açık.
Bibi Hanım (Bibi Hatun) Camii
Semerkand’da mutlaka görülmesi gereken bir yapıda Bibi Hanım Camii oluyor. Timur’un karısı olan Bibi Hatun’un adına yaptırılan bu cami, Timur tarafından inşa ettirilmiş. Timur’un gücünü sembolize etmek amacıyla son derece büyük ölçülerde yaptırılan Bibi Hatun Camii, görenleri kendine hayran bırakıyor.
Bibi Hanım Camisinin Hindistan’da kazanılan zaferin anıtı olarak inşa ettirildiği de söyleniyor. Tuğladan yaptırılan ve çinilerle süslenen bu camii, Semerkand’ın mimari bakımdan göz kamaştırıcı eserleri arasında bulunuyor. Gün içinde istenilen saatte ziyarete açık olan Bibi Hanım Camii, Registan yakınında yer alıyor.

Şarap Müzesi
Rus işgaline uğrayan Özbekistan, bir süre sonra üzüm yetiştiriciliği ve şarap üretim merkezi olarak ön plana çıkmış. O dönemde çok kaliteli Rus şarapları üretilmiş hem ülke hem de çevredeki ülkelerde popüler hale gelmiş. Şarap Müzesi’nde Rus şaraplarının tarihine ve işgalden sonra üretime başlama sürecine dair bilgiler yer alıyor. Hatta şarap tadımı yapmak da mümkün oluyor. Haftanın her günü açık olan bu müze, mutlaka ziyaret edilmesi gereken Semerkand rotaları arasında bulunuyor.
İmam Buhari Müzesi
İmam Buhari Türbesi, Semerkand’a gidenlerin mutlaka görmesi gereken bir diğer müze. Semerkand’a bağlı Hortang Köyü’nde bulunan bu müze, göz kamaştıran bir mimariye sahip. Türbede ünlü hadis ilahiyatçısı olan İmam Buhari’nin kabri de bulunuyor. Yıllar içerisinde geçirdiği restorasyonlar ile beraber türbeye kütüphane, ofis binası, cami, hediyelik eşya dükkanları ve araştırma merkezi de eklenmiş.
İmam Buhari Müzesi’ni keşfederken alışveriş yapmak da mümkün oluyor. Bünyesinde barındırdığı muhteşem eşyaları gezginler hem kendilerine hem de sevdiklerine alabiliyor. öte yandan etkileyici figürlere sahip olan mozaiklerle kaplı yapıda zaman geçirmek şahane oluyor. O nedenle Semerkand’a giden gezginlere mutlaka İmam Buhari Müzesi’ni görmeleri öneriliyor.
Sbah-i Zinda
Semerkand’a yolu düşen her gezginin mutlaka görmesi gereken rotalardan biri de Sbah-i Zinda oluyor. Şehrin kuzeydoğu eteklerinde bulunan bu yapı, bin yıllık tarihi geçmişiyle biliniyor. Shah-ı Zinda’da birbirinden farklı dini yapılar ile türbeler yer alıyor. Farklı mimari anlayışı ile bu bölge yüzyıllar boyunca değişik özelliklerdeki yapılara ev sahipliği yapmış. Bu mimaride değişim ve gelişimin etkisi, Sbah-i Zinda’nın ayakta kalması için yapılan işlerde de görülebiliyor. Efsaneye göre, Hz. Muhammed’in kuzeni olan Kusam ibni Abbas’ın mezarının Sbah-ı Zinda’da bulunduğu söyleniyor.
Uluğ Bey Rasathanesi
Uluğ Bey Rasathanesi, Semerkand’ın sembolik yapıları arasında bulunuyor. O nedenle her yıl ziyarete giden milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Bu rasathane, 1428 senesinde yapılmış ve gök bilimi araştırmaları için uzun süre kullanılmış. Uluğ Bey Matematikçi olmasının yanı sıra, ilk yıldız haritasını yapan insan olarak da tanınıyor. Ayrıca 1 senenin kaç günden oluştuğunu 15 saniyelik hata payıyla keşfeden, gezegenlerin varlığını ve dünyanın güneş etrafında döndüğünü tespit eden önemli biri. O nedenle Uluğ Bey, bu rasathaneyi çalışmalarını daha kapsamlı yürütmek adına kurmuş. Dönemlerin değerli astronomları olan Gıyaseddin Cemşid, Bursalı Kadızade Rumi ve Ali Kuşçu da burada çalışmalarını yürütüyor.

Registan Meydanı
Semerkand’ın en değerli meydanlarından olan Registan Meydanı’nı görmeden kentten ayrılmak olmaz! Gösterişli Orta Asya mimarisinin yer aldığı ve kentin merkezi olarak bilinen bu meydan, oldukça canlı ve hareketli görünümüyle dikkat çekiyor. Türkçe’de kumlu yer anlamını taşıyan Registan kafelerin, mağazaların, 3 medresenin bulunduğu bir yer olarak buram buram tarih kokuyor. Söz konusu alan bazı kaynaklarda kültürlerin kesiştiği nokta olarak geçiyor.
Registan Meydanı’nda yer alan ve kentin siluetini oluşturan 3 büyük medrese ziyaretçi akınına uğruyor. Ayrıca UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne eklenen bu medreseler koruma altında bulunuyor. Registan Meydanı’na gittiğiniz zaman alışveriş yapabilir, kafe ve restoranlarda Özbekistan lezzetlerini tadabilirsiniz.