Seyşeller, gerçekten Doğu Afrikanın en güzel ve benzersiz adalarından biridir. Doğal güzellikleri, turkuaz denizi, zümrüt ormanları ve devasa granit adalarıyla göz kamaştıran bir destinasyondur. Ayrıca, olağanüstü sualtı canlıları ve mercan adalarıyla da dikkat çeker. Bu adaların çoğu, Hint Okyanusu’nun ortasında yer alan büyük bir alanı kaplar ve 115 adadan oluşur. Bu adalar, toplam alanın sadece küçük bir kısmını oluştururken, 41 tanesi dağlık granit kayalardan oluşur ve bu da onları diğer tropik adalardan farklı kılar. Seyşeller, dünyada granitten oluşan tek okyanus adaları olarak bilinir. Tarihi açıdan da ilginç bir yerdir. Fransızlar tarafından 1700’lü yılların sonunda keşfedilmiştir ve uzun yıllar boyunca korsanların kaçış noktası olmuştur. Bu nedenle, kayıp korsan hazinelerine dair efsaneler ve hikayeler bu adalarla ilgili merak uyandırır. Özellikle Mahé adasında, dünyaca ünlü korsan Olivier Levasseur’ın £100 milyonluk hazinesinin gömülü olduğuna dair efsane hala ilgi çekmektedir. Seyşeller, sadece doğal güzellikleri ve tarihi ile değil aynı zamanda sıcakkanlı insanları, zengin kültürel mirası ve benzersiz deneyimleriyle de turistlerin ilgisini çeken bir yerdir. Tatilciler burada rahatlamak, doğayla iç içe zaman geçirmek ve benzersiz plajları, mercan resifleri ve doğal yaşamı keşfetmek için ideal bir noktadır.

Ulaşım
Seyşeller Cumhuriyeti, Hint Okyanusu’nda Doğu Afrika’da yer alan güzel bir ada ülkesidir. Seyahat etmek için Seychelles Uluslararası Havaalanına direkt uçuşlar ortalama 8 saat sürmektedir ve aktarmalı uçuş seçenekleri de mevcuttur. Havalimanına varışta, gümrük memurları bazı belgeleri göstermenizi isteyebilir, bu nedenle otel rezervasyonu, dönüş uçak bileti ve tatil süresince kullanabileceğiniz parayı hazır bulundurmak önemlidir. Seyşeller, dünyanın en güzel dalış noktalarından biri olarak bilinir ve yıl boyunca dalış yapmak mümkündür. Ancak en iyi dalış deneyimi için nisan, kasım ve aralık ayları önerilir. Bu dönemlerde sular daha sakin olur ve dalış tekneleri uzak bölgelere kolayca ulaşabilir. Su sıcaklığı yaklaşık 29 °C civarında olur ve köpekbalığı ve manta gibi deniz canlıları bol miktarda görülebilir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, tüm pasaport türlerinde, iş ve turizm amaçlı seyahatlerde 90 güne kadar vize muafiyetine sahiptirler. Bu nedenle, Türkiye’den Seyşeller’e seyahat etmek için özel bir vize başvurusuna ihtiyaç duyulmaz. Seyşeller, doğal güzellikleri, mercan resifleri, su altı zenginlikleri ve plajlarıyla unutulmaz bir tatil deneyimi sunan harika bir tropik cennettir.

Gezilecek Yerler
Seyşeller Adaları, doğal güzellikleri, turkuaz renkli suları, eşsiz plajları ve zengin su altı canlılarıyla gerçek bir tropik cennettir. Her ada, doğanın cömertliği ile bezenmiş ve turistler için benzersiz bir tatil deneyimi sunmaktadır. Seyşeller’e seyahat ederken hava durumunu göz önünde bulundurmak önemlidir. Seyşeller Adaları iki gruba ayrılır: Inner (merkezdekiler) ve Outer (dışardakiler). Inner adalar, dünyanın en eski adalarından biri olarak tarihi açıdan büyük öneme sahiptir. Merkez adalarda bulunan granit kaya oluşumları, Seyşeller’i diğer tropik adalardan ayıran özelliklerden biridir. Mahé, Praslin ve La Digue, ülkenin en önemli adalarından bazılarıdır ve burada yaşayan nüfusun büyük bir kısmı bulunmaktadır. Outer adalar ise mercanlardan oluşan daha genç adalardır ve doğal güzellikleriyle tanınırlar. Aldabra Adası, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan ve dünyanın en büyük mercan atolüne ev sahipliği yapan efsanevi bir adadır. Bu adalara ulaşım zor olsa da, daha az turistik ve bozulmamış bir deneyim arayanlar için harika bir seçenektir.
Moyenne Adası
Moyenne Adası Seyşeller’de doğallığı ve el değmemiş güzellikleriyle dikkat çeken özel bir yerdir. İngiliz Brendon Grimshaw tarafından satın alınan bu adanın hayatının sonuna kadar burada yaşayan Grimshaw tarafından korunması, adanın insan izine pek rastlanmayan nadir yerlerden biri olarak kalmış olmasını sağlamıştır. Moyenne Adası, doğa severler ve keşif meraklıları için büyüleyici bir deneyim sunar. Seyşellerin geçmişine tanıklık eden bu adada, insan ayak basmadan önceki doğal ve bakir halini gözlemlemek mümkündür. Bu tür yerler, doğanın kendi dengesi içinde olduğu ve insan etkisinin minimum düzeyde olduğu nadir bulunan bölgelerdir.

Moyenne Adası’nın sessizliği ve doğal güzellikleri gerçekten eşsiz bir deneyim sunuyor gibi görünüyor. Adanın yalnızlığı, çevresindeki doğal seslerle birleşerek ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sağlıyor. Deniz dalgaları ve kuş sesleri, adanın huzur dolu ortamını tamamlayarak buraya gelenleri doğanın kucaklayıcı kollarında rahatlatacak şekilde etkiliyor. Adayı çevreleyen doğa, özellikle vahşi orman yolundan ve yamaçlardan geçerek ulaşılan eşsiz kumsal, doğanın muhteşem güzelliklerine tanıklık edenler için büyüleyici olmalıdır. Güneş ışıklarının denizi süslediği bu kumsal, adeta bir cennet manzarasını andırıyor. Seyşeller turunuzda Ste Anne Marine Ulusal Deniz Parkı’nda şnorkel ve tüplü dalışlar yapmak da muhteşem bir deneyim olacaktır.
Praslin
Praslin Adasına ulaşımın kolay sağlanabildiği ve adanın zengin doğal güzellikleri ile ön plana çıktığı görülüyor. Vallée de Mai, adanın doğal hazinelerinden biri olarak öne çıkıyor ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Bu palmiye ormanı, nadir Lodoicea palmiyelerini doğal ortamında görebileceğiniz sadece üç yerden biri olarak büyük bir öneme sahip. Deniz hindistan cevizinin dişi meyvesinin kadın kalçasına benzemesi ve erkek ağaçların çiçeklerinin dev bir fallusu çağrıştırması, bu ağaçların efsanelere ve ilginç hikayelere konu olmasına neden oluyor. Bu benzersiz ve eşsiz bitkiler, adanın doğal çekiciliğine ve zengin biyolojik çeşitliliğine katkı sağlıyor. Vallée de Mai Ormanı, endemik bitkilerin ve hayvanların yanı sıra nadir palmiye türlerinin bir arada bulunmasıyla doğa tutkunları ve bilim insanları için büyüleyici bir yer olarak görünüyor.
La Digue
La Digue Adası’nın az sayıda motorlu taşıta sahip olması ve ziyaretçilerin genellikle bisiklet kullanması, adanın sakin ve huzurlu bir atmosferi olduğunu gösteriyor. Elektrikli buggy’lerin kullanılması da çevreye daha duyarlı bir ulaşım seçeneği sunuyor. Bu durum, adanın doğal güzelliklerini korumak ve çevreye duyarlı bir turizm anlayışını teşvik etmek açısından olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir. La Digue Adası’nın sakinliği ve yavaş hayat tarzı, yoğun şehir yaşamından kaçış ve doğanın tadını çıkarma isteyen ziyaretçiler için çekici bir özellik olabilir. Bisikletle gezmek ve adanın güzelliklerini keşfetmek, adanın doğal çekiciliğini ve benzersiz atmosferini daha iyi deneyimlemeye yardımcı olabilir. Seyşeller’de La Digue Adası, turistler için huzurlu ve rahatlatıcı bir kaçış sunuyor.

Bird Island
Bird Island, doğal güzellikleri ve çeşitli kuş türleri ile ünlü olan Seyşellerin en kuzeyinde yer alan özel bir adadır. Özel ada olmasına rağmen, diğer özel adalara göre daha uygun fiyatlıdır, bu da kuşları ve doğal harikaları keşfetmek isteyen gezginler için çekici kılar. Kuşadası adını, adada bulunan çeşitli kuş türlerinden almıştır ve kuş gözlemcileri için harika bir destinasyondur. Dürbüne bile ihtiyaç duymadan farklı kırlangıç türlerini görmek mümkündür. Ayrıca ada, dev kaplumbağaların da yaşadığı bir yerdir. Ziyaretçiler, adada hawksbill ve yeşil kaplumbağaların sahilde yuvalama eylemlerini izleyebilirler, bu da unutulmaz bir deneyim sunar.
Alphonse Island
Alphonse Adası, Outer islands olarak bilinen dış adaların bir parçası olup Alphonse, St. François ve Bijoutier adalarını içine alır. Mahé’ye yaklaşık 400 km uzaklıktadır ve mercan adalarından biridir. Eğer Seyşeller geziniz de ıssız ve sakin bir ada deneyimi arıyorsanız, Alphonse Adası sizin için ideal bir seçenek olabilir. Bu özel ada, özellikle tüplü dalış meraklıları için çekici bir destinasyondur. Adada sakin bir ortamda denizaltı dünyasını keşfetme fırsatı bulabilirsiniz. Alphonse Adası, mercan resifleri, renkli balıklar ve diğer su altı canlıları ile ünlüdür. Ayrıca adada doğal güzellikler ve eşsiz plajlar da bulunmaktadır.