Büyük şehirlerde yaşıyorsanız muhtemelen bazen bu tempodan ve kalabalıktan uzaklaşmak istiyorsunuzdur. Bu gizi zamanlarda genellerde akıllara ilk gelen bir Ege veya Akdeniz kasabası oluyordu. Ama artık o kadar uzaklara gitmenize gerek kalmayacak İzmir’in en şirin ilçelerinden biri olan Urla’ya ne dersiniz? Urla hâlen kendine has huzurlu ve sakin atmosferini korumak için direniyor. Bu sakinlik yaz mevsimlerinde pek mümkün olmasa da diğer tatil beldelerine kıyasla çok daha az kalabalık diyebiliriz.
Urla Görülmesi Gereken Yerler
Urla o kadar çok güzelliğe sahip ki! Bir gün yolunuz Urla’ya düştüğünde tertemiz denizi, birbirinden sevimli köyleri, nefis lezzetleri, sanatsal sokakları, antik çağları içeren tarihi ve insanlarının sakinliği sizi büyüleyecek. Hadi o zaman Urla’da görülmesi gereken yerler listemize geçelim!
1. Urla Sanat Sokağı
Burası Urla ilçesinin turistik anlamda en popüler duraklarından birisidir. Buraya gelmek istediğiniz zaman navigasyona Eski ismi olan Zafer Caddesi yazmanız gerekiyor. Navigasyon haritalarında hâlen bu isimle karşınıza çıkar. Bu sanat sokağı yerel halkında en sevdiği alanlarından biri. Urla sanat sokağı eski zamanlarda Çeşme ve İzmir’i birbirine bağlayan işlek bir caddeymiş. Fakat 2010’lu yıllarda sanatçıların bu cadde’ de atölyeler ve dükkânlar açmaları, sokağın işlevini değiştirerek zenginleştirmiş ve bu şekilde ismi de Sanat Sokağı olarak konulmuş. Urla Sanat Sokağı’na girdiğiniz anda tarihi dokunuşlar ile donanmış keyifli bir atmosfere kapılacaksınız. Sokak ağırlıklı olarak 1800’lü yıllardan kalan ve bazılarının restore edilerek yeni işlevler kazandırılan tarihi yapılara ev sahipliği yapıyor. Sokakta sanat atölyeleri, renkli kafeler, hediyelik eşya tezgâhları, antikacılar gibi gününüzün tamamını doya doya geçireceğiniz mekânlar var. Bu tarihi mekânları ve sokağı gezerken şehrin kalabalığından kurtulduğunuzu ve kendinizi özgür hissettiğiniz bir alanda göreceksiniz. Hafif müzik eşliğinde alışverişinizi tamamlarken ya da arkadaşlarınızla sohbetinizde kahvenizi yudumlarken tüm yorgunluğunuzu atacaksınız. Bunun yanı sıra sokakta dans eden kişiler ile mutluluğunuz katlanacak. Kısacası Urla sanat sokağı kendinizi özgür ve keyifli hissedeceğiniz bir yer.
2. Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi
Usta yazar ve şairimiz Necati Cumalı, Urla’da iki katlı bir evde doğmuş. Evlendiği zamanlarda dahi eşi ile birlikte yaşadığı bu evi hala yaşarken Urla Belediyesi’ne bağışlamaya karar vermiş. Belediye ünlü yazar Necati Cumalı’nın evini o vefat ettikten sonra restore ederek bir kültür evine dönüştürmüş ve burada eserlerini sergilemeye karar vermiş. 2001 yılından itibaren ziyaretçilerine kapılarını açan Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi, pazartesi hariç diğer günler misafirlerini ağırlıyor.
3. Malgaca Pazarı
Bu çarşı İzmir’in Urla ilçesindeki en eski ticaret merkezlerinden biridir. Bu Malgaca pazarına Sanat sokağının bir ucundan 25 dk yürüyerek ulaşabilirsiniz. Malgaca Pazarı, yüzyıllardır ayakta olan bir Osmanlı arastasıdır. Bu çarşı sayesinde asırlardan beri Urla ekonomik ve turistik açıdan gelişmiş ve ilerlemiştir. Bu sebeple Urla halkı tarafından sevilmekte ve korunmaktadır. Çünkü Malgaca Pazarı’nın Urla’nın en önemli ticaret merkezidir. Bu çarşıda kuyumculardan manavlara, hediyelik eşya dükkânlarına, tamircilere, katmercilere, dondurmacılara, kıraathanelere, aktarlara kadar çeşit çeşit dükkânlar bulunuyor. Çarşının bakım ve onarım işlemlerini Urla Belediyesi üstlenmiştir. Buradan Urla’nın birçok yöresel zenginliklerini satın alabilir ve çarşıyı büyük bir keyifle gezebilirsiniz.
4. Arkas Sanat Urla
Özellikle sanata karşı bir ilginiz varsa uğramadan geçmemeniz gereken bir diğer durak da Yenice Mahallesi’nde bulunan Arkas Sanat Urla. Bu sanat merkezinin zemin katında 19. yüzyılın ve 20. yüzyılın başlarından kalan Avrupa’nın ressam ve heykeltıraşların vermiş olduğu eserler sergileniyor. Üst katta 16. ve 17. yüzyıllarda Avrupa hanedanlarının kullandığı miğferler, silahlar ve zırhlar bulunuyor. En üst katta ise Roma imparatorlarının mermer büstlerinden oluşan bir alan bulunuyor.
5. Karantina Adası
Urla’nın yerel halkının iskele dediği sahil şeridinden denize doğru baktığınızda gözünüze bir ada ilişecek. Bu ada 1865–1869 yılları arasında o dönemlerde çıkan salgın hastalıklar ile mücadele edebilmek için faaliyete geçirilmiş olan Karantina Adası. Şimdilerde adanın müzeye dönüştürülebilmesi bakımından gerekli çalışmalar sürdürülüyor.
6. Klazomenai Örenyeri
Kalıntılarının bir kısmı Karantina Adası’nda bulunan Klazomenai Örenyeri, on iki İon kentinden biri. Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında bulunmaktadır. İlk kazı çalışmaları Yunan arkeolog tarafından 1921–1922 yıllarında başlatılmış. Ve halen daha kentin kazı çalışmaları sürmektedir. Çalışmalardan elde edilen bilgilere göre kentin Demir Çağı’nda kurulduğunu ve M.Ö. 4000’li yıllardan beri iskân gördüğünü gösteriyor.
7. Liman Tepe
Liman Tepe, Klazomenai Örenyeri’nin limanlarından birisi. M.Ö. 3000’li yıllarda Ege’nin en önemli liman kentlerinden biridir. Burası ile ilgili bilinen bir diğer bilgide Klasik Çağ öncesinden kültür varlıklarını barındırdığı. Kazı çalışmaları halen daha devam etmektedir. Bugüne kadar yapılan araştırmalar gösteriyor ki Liman Tepe’nin tarihi Kalkolitik Çağ’a kadar uzanıyor ve kentin çok güçlü bir savunma sistemine sahip olduğunu gösteriyor.
8. Balıklıova
Balıkova muhteşem doğası ve doğal güzellikleri ile mutlaka görmeniz gereken bir yer. Balıkova Urla’nın merkezine 30 kilometre kadar bir mesafede bulunuyor. Bir sahil kasabası olan Balıkova huzur dolu bir tatil geçirmek isteyenlerin mutlaka uğraması gereken bir nokta. Balıkova sakin ve huzurlu atmosferi ile size sade ve gerçek yaşamın kapılarını açıyor. Balıkova’da yapılaşma ve kentleşmenin yasak olması bu doğal güzelliklerin uzun süredir bozulmadan kalabilmesini sağlayan etkenlerden biridir. İşletmeleri, lokantaları salaş ve doğal olan bu yerde her şeyden uzaklaşıp kısa bir mola vermeye çalışın
9. Bademler Köyü
Bademler köyü Ülkemizin kendi tiyatrosu olan ilk ve tek köyüdür. İlk olarak köy halkından gönüllü olan kişilere müsamereler oynatan Anarat, zaman içinde bir tiyatro kurmayı başarmış. Bademler Köyü yemyeşil doğası tertemiz atmosferi ve sıcakkanlı halkı ile harika bir köy. Öyle ki 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen yarışmada ülkemizin en temiz köyü unvanını kazanmış.
10. Barbaros Köyü
Urla köyleri arasında kendini ziyaretçilere hayran bırakmayı başaran bir diğer köyde Barbaros köyüdür. Bu köy Urla’ya 22 kilometre mesafede bulunuyor. Barbaros köyünde her yıl Oyuk Festivali düzenleniyor ve köy halkı hazırladığı rengârenk korkuluklar ile sokaklara dökülüyor. Böylesi güzel bir manzarayı görünce şaşırmaz mıydınız? Aynı zamanda bu köyde Emek Kültür ve Sanat Evi de bulunmaktadır. Bu sanat evinin içinde atölye ve sanat salonları mevcut. Barbaros köyünün evlerinin kapıları üzerinde “çat kapı evi” ibaresi görebilirsiniz. Bu ilginç olay Barbaros köyünü gezmeye gelen kişilerin bu eve cüzi bir rakamla girerek ev halkı ile o gün evde ne yemek pişirildiyse yemek ve sohbet etmek amaçlı yapılmış sıcak ve samimi bir uygulama da denilebilir. Halkın misafirperverliğini ve sıcaklığını buradan anlayabilirsiniz.
Urla’da Ne Yenir?
Urla İzmir’e bağlı olduğu için Ege mutfağının hakim olacağını kestirmek zor olmaz. Ege mutfağı sağlıklı otlardan ve sebze yemeklerinden oluşan herkese hitap eden çok lezzetli bir mutfağa sahiptir. Bu sebeple Ege mutfağının meşhur olduğu Urla mutfağında yiyebileceğiniz yemekler; Kınalı bamya, kabak çiçeği dolması, enginar, kekik turşusu, Girit kabağı salatası, patlıcan turşusu, katmer, oğlak dolması damat helvası, un kurabiyesi, balık buğulama mutlaka denenmesi gereken lezzetler arasında yer alır.
